Bazen gözlerle ifade edilemez duygular..O zaman kalemin gücü başlar..

Başarıda Anahtar Soru: Bugün Siten İçin Ne Yaptın?

10 sene önce Necati tarafından yazılmıştır.
anasayfa
anasayfa
anasayfa

İletişim sayfam aracılığı ile ya da üyesi olduğum webmaster platformlarından web sitelerinin hit durumunun düşük olduğundan şikayet eden birçok takipçim bana hit miktarını nasıl yükseltirim dediklerinde, “bugün siten için ne yaptın?” sorusunu soruyorum. Aldığım cevap genelde hiçbir şey oluyor.

Web sitelerimizin başta google olmak üzere, arama motorlarında yükselmesi ve dolayısıyla hit sayımızın artması için sitelerimizle her gün ilgilenmek durumundayız. İstikrar bir web sitesinin olmazsa olmazıdır.

Bakıldığında başarı elde etmiş olan sitelerin hemen hepsi bir grup veya kişi tarafından düzenli olarak güncellenmekte, ilgili siteye katkı sağlanması adına çalışmalar ve uygulamalar yapılmaktadır. Web siteleri adeta bir bebek gibidir; iyi bakıldığında büyür ve size olumlu sonuçlar getirir, ilgilenilmediği takdirde ise ne yazık ki milyonlarca web sitesinin bulunduğu bir denizde kaybolup gider.

Her web sitesi sahibi kendisine “ben bu siteyi neden ziyaret etmeliyim?” sorusunu sormak zorundadır. Güncelliğini yitirmiş bir siteyi kimse ziyaret etmez. Hitinizin yüksek olmasını istiyorsanız öncelikle sitenizi güncel tutmalısınız.

Site güncellemelerinin dışında ziyaretçilerin ihtiyaçlarını gidermek, onların problemlerine çözüm üretmek hit arttırmanın en önemli kurallarından birisidir. Web sitenizin kullanıcılar tarafından ziyaret edilmesinde çok etkili bir yöntemdir.

Bunlar dışında SEO konusundaki tüm gelişmeler yakından takip edilmeli, bu uygulama ve teknikleri ilk uygulayanlardan birisi olabilmekte çok önem taşımaktadır. Unutmayın bir şeyin her zaman ilkini yapan kazanır. Bu yalnız seo için geçerli değildir. Web sitemizde yayınladığımız yazılar dahi ilk olma özelliğini taşımalıdır.

Bekleyerek web sitenizin hitinin yükseleceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Hiçbir web sitesi kendiliğinden yükselişe geçmez. Siz beklerken rakipleriniz harıl harıl sitelerini geliştirecekleri için, aranızdaki farkı da açmış olacaksınız.

Web sitelerimizin hit sayısını arttırmak, istikrar ve sabır gerektirir bu iki kuralı birlikte yürütebilir, güncel gelişmeleri sitemize entegre edebilirsek, ziyaretçi sayısı mutlaka istediğimiz düzeye gelecektir.

3.756 kez okundu.
10 Yorum Yapıldı

Yaşama Dair Anlar – Kim Bilir ?

10 sene önce Kenan Bozkurt tarafından yazılmıştır.
anasayfa
anasayfa
anasayfa

Sevgi var diye düşünüyorum. Ama yok. Ne bir arkadaşlık kalmış ne bir gerçek aşk ne de bir hayat. Kendi kendime vardır diyorum olmalı.

Ama demekle olmuyor ki! Bu hayatta görmedikçe sevgiyi, kardeşçe dostluğu; görmedikçe taştan duvarları yıkan o sonsuz, gerçek aşkı tatmadıkça niye neden yaşayayım ki? Ne anlamı kalıyor ki bu sahte dünyada yaşamanın ? Yoksa bu oyunun kuralı mı?
Hani şu bize acımasızca sırtını dönen, her seferinde düşüp de bize kıs kıs gülen hayatın, sahte hayatın bizlere oynadığı bu yaşam klasiği oyunu .

Yaşamak istemedikçe yaşamak zorunda olduğun bir damla, sadece bir damla sevgi, saygı beklediğinde sana yalnızlık kural mı? Her oyunun sonunu sabırsızlıkla beklerken neden bu oyunun sonunu hiç tatmak istemeyiz? Bunun sonu ölüm olduğu için mi? “Daha bu oyunda çok işim var hayatı tadamadım daha.” deyip bu oyuna veda etmek istemediğin için mi?

Ne garip insanlarız biz… Elimizdeki değerleri göremeyip kaybettikten sonra önemini anlayan canlılarız sadece. Niye her şeyi zamana bırakıp yaşamıyoruz?  Akıllıyız diye geçiniyoruz ama inanın hiç de düşündüğümüz gibi değil. Yaşamanın bir sevinci var, ölümünde öyle. Peki yaşarken neden kıymet bilmiyoruz.

Neden? Sevgi, aşk, ölümüne giden dostluk neden yok bunlar oyunun içinde? Hep yalnızlık mı olacak çevrende? Niye dur diyemiyoruz.

Aşk…

Şu bir hece senin hayatın. Hem de yaşama sevicin ama ilk önce yaşama sevicin hayatta olmaktır. Ne kadar acımasızca olsa da hayatta hala gözlerini açıp kapata bilmektir. Sonra o tek hece ama anlatımı çok güç olan aşk olmalıdır…
Gerçek aşk… Bulduğunda bırakamayacağın bir sevgi, bir dostluktur aşk.. Aşk sevdiğin biriyle illa flört etmek değildir ki.. Onu her ne olursa olsun içinde yaşamaktır. Onu senin hakkında ne düşündüğünü bilmeden sevmektir. Çıkmak gerekmez ki, kalbiniz konuşmasa gözler kalbin aynası misalidir. Onun başka biriyle bile flört ederken onun mutluluğunu istemektir.

Zor mu peki bu? Yani gerçek aşkı tatmak zor mu?
Yaşanmak mı istemiyor insan yada gerçekten ona kalbini verebilecek birini bulamadığı için mi uzak duruyor, bu hayatın anlamı olan kavrama? Ya da o beni beğenmez duygusu mu? Bir insanın sevdiğini anlamak için gözler gerçekten yalan söylemeyen bir delildir. Bak gözlerinin içine ama dolu dolu bak, yaşama sevincini göster ona, gerçekten aşık olduğunu bir bakışınla kanıtla.. Ama hiçbir zaman ağlama. Çünkü uzaklarda yada yakınında, o bir tek gülüşün için yaşamakta olan biri vardır.
Kim bilir?

2.372 kez okundu.
Yorum Yok :(

Angut Ne Demek? Angut Kelimesi Küfür mü?

10 sene önce Mehmet tarafından yazılmıştır.
anasayfa
anasayfa
anasayfa

Bugün “Angut” kelimesinin anlamını araştırdık.. ve insanların “angut” kelimesini bir küfür, bir argo söz olarak kullandığını da biliyoruz..

Aslında haksız yere kullanılan bir ifade “angut” kelimesi..

Birisi yanlış yapınca, laftan anlamayınca, boş boş bakınca hemen “Angut musun?” deriz.

Angut aslında, bir kuş türüne verilen isim.. Ancak bu kuş türü adeta eşe sadakatin de simgesi.. Göl, bataklık ve akarsularda yaşayan, yaklaşık 10 yıl ömrü olan angut; eşi öldükten sonra başka bir kuşla çiftleşmeden , hayatının sonuna kadar yas tutubiliyor.. Angut kuşu, eşi öldüğünde (yanına o anda başka bir yırtıcı hayvan veya insan gelse dahi) gözlerini bir dakika bile eşinin ölüsünün üstünden ayırmadan, kendiside ölene kadar onun başında bekliyor.. Ayrıca bu bütün angut kuşları için geçerli, arada bir görülen bir şey değil. Çok ürkek bir hayvan olmasına rağmen eşinin ölüsünün başında bekleyen angut kuşuna elinizi uzatsanız dahi oradan kaçmaz.

Keşke herkes “angut” gibi bakabilse, değer verdiklerine…

Bundan sonra bazılarına angut” demeden önce bir kere daha düşünün.

Bir “angut” bile olamayan o kadar çok insan var ki günümüzde.

5.947 kez okundu.
4 Yorum Yapıldı