Son araştırmalara göre Dünya’ da 20.000 civarında üniversite bulunuyor ve bunların 168 i de Türkiye’ de. Yurt dışındaki üniversitelere başvuran öğrencilerimiz bilirler ki sıralama ve derecelendirme kuruluşları eğitim sektörünü çok ciddiye alıyorlar çünkü çok büyük bir market. Bu yüzden de her yıl farklı güvenilir kurumlar farklı sıralamalar yayınlıyorlar fakat uluslararası arenada durum böyleyken hala Türkiye’ de bu sıralamaları ciddi şekilde hazırlayan fazla kurum yok. Evimizden yurt dışındaki üniversitelerin başarı sıralarını görebilir ve öğrenebilirken, kendi ülkemizdeki üniversitelerimizin başarı sınırlarını çok net bir şekilde göremiyoruz. Her yıl lisans, yüksek lisans programlarıyla 2 milyondan fazla kişinin ilgilendiğini düşünürsek, en büyük yatırımımız olması gereken eğitimde yönlendirme açısından ne kadar geri olduğumuzu görebiliriz.
Türkiye’ de derecelendirmenin yapıldığı nadir kurumlardan biri URAP (University Ranking by Academic Performance). Akademik ölçüde başka ciddi bir kurum bulunmamakta. URAP farklı bilimsel kriterlere göre üniversiteleri sıralıyor ve bir derecelendirme çıkarıyor ama maalesef bu kurumun değerlendirmeleri şu an öğrenciler, velileri tarafından ve yetkililer tarafından pek bilinmiyor. Bu bilgisizlik te bizi okullarımızın, dershanelerimiz rehberlik bölümlerini sorgulamaya itiyor. Öğrencileri yönlendirmesi gereken okullar, gençlerin tercihlerini yapmada yardımcı olacak dershaneler öğrenciyi ne kadar bilgilendiriyor? Bilimsel veriler ve dereceler varken hala öğrencilerimiz etraftan duyduklarına göre seçim yapıyorlar.
Asıl problem ondan sonra başlıyor. Üniversite ve bölüm hakkında hiçbir bilgisi olmadan üniversiteye giden bir genç kendini toparlayana kadar, asıl amacını belirleyip, mutlu olana kadar okul bitiyor. Aslında baktığımızda bu yönlendirme sorunu gençlerimizin geleceklerinde çok büyük rol oynuyor.
İşte bu yüzden bu tip araştırmalar sürekli yapılmalı ve basında ciddi derecede yer almalıdır. Gençlerimiz kulaktan dolma bilgilerle değil, bilimsel gerçeklere dayanarak seçimlerini yapmalıdır. Ayrıca bu araştırmaları detaylandırmak gerekirse, bir genç için en iyi üniversite ve bölüm oradan ne kadar verim aldığı ile orantılıdır. Üniversite çok iyi, bölüm çok iyi olabilir ama öğrencinin o bölümden ve üniversiteden ne aldığı çok önemlidir. Dolayısı ile bu araştırma kriterlerinin içine yurt dışında olduğu gibi ve benimde üzerinde çalıştığım okulumu puanlıyorum projesi gibi kriterlerinde eklenmesi gerekir. gelecek kuşakların daha sağlıklı seçimlerine imkan sağlamak çok önem arz etmektedir. Bu doğru seçimler bireylere tek tek fayda sağlayacağı gibi, toplumu da ileri götürecektir.
Merhabalar g’blog okuyucuları,
Bugün sıradışı bir konu üzerinde duralım dedik ve erkeklerin hangi türünün daha tehlikeli olduğunu bulmaya çalıştık. 🙂
Tehlikeli, korkmanız gereken 4 erkek modeli şunlar;
Kıskanç, işkolik, bağlanmaktan korkan ve çapkın..
Elbette bunları sevgiliniz olarak hayal edin..
Sevgiliniz sizi el üstünde tutuyor ve pamuklara sarmalayıp sarmak istiyorsa, bu elbet çok keyifli bir histir. Ama dozu kaçtığında da dikkat edilmesi gereken bir durum söz konusudur. Çünkü bu erkek modeli, diğer erkeklerin sizi beğeneceğinden çok fazla endişe duymaktadır. Biriyle mesajlaştığınızda veya onsuz dışarı çıkıp bir arkadaşınızla buluştuğunuzda kıskançlıktan çılgına dönebilir.
Öncelikle ona tamamen açık olmalısınız. Ondan bir şeyler saklamaya başladığınız anda, onun güvensizliğini haklı çıkarmış olursunuz. Saklamayıp anlattığınız bazı konular onu sinirlendirebilir. Ama bu konularda bir gerginlik çıkardığında öncelikle siz sakin olun ve ondan bir şey saklamak istemediğinizi ve bunu onu çok sevdiğiniz için yaptığınızı söyleyin. Bu şekilde ona kendi problemiyle yüzleşmesini sağlamış olursunuz.
Bir sevgilinizin olmasına rağmen, evinizde sürekli yalnız yemek yediğinizi, televizyon karşısında yalnız keyif yaptığınızı, dışarı her çıktığınızda yanınızda partnerinizin yoksun olduğunu mu fark ettiniz? Ve onu ne zaman arasanız işte, değil mi? O zaman eşiniz işkolik demektir. Haftaiçi görüşemediğiniz gibi, iş dışı zamanlarda da işten dolayı yorgun olacağı için görüşemeyebilirsiniz.
Yapmanız gereken en önemli şey, onun bu iş meşgalesinin yerine bir başka uğraş bulmak.. Onun karakterine uygun bir aktivite, bir hobiyi onunla tanıştırabilir ve işi unutup onlara bağlanmasını sağlayabilirsiniz. Kendinizi de bu aktivite veya hobiye katmayı unutmayın ki, birlikte bolca vakit geçirebilin..
“Seni çok seviyorum, ama bir ilişki istemiyorum, Seninle çok güzel vakit geçiriyorum, ama benden çok fazla bir beklentin olmasın.”
Sevgili, daha doğrusu sevgili adayınızdan duyduğunuz sözler bu şekildeyse, onun gerçek anlamda bir bağlanma korkusu var demektir. Bunun altında yatan genelde önceki deneyimlerinden kaynaklamaktadır.
Öncelikle sakin olun. Bunu ona en güzel şu şekilde ifade edebilirsiniz:
“Sensiz de dışarı çıkabilirim, programlar yapabilir, arkadaşlarımla buluşabilirim; ama seninle olursam bu zamanın daha güzel geçeceğini düşünüyorum.”
Beklentilerden bahsetmekten, birlikte gelecek planları yapmaktan ve onun fazla üzerine gitmekten kesinlikle kaçınmalısınız. Kendi hayatınızın onsuz da gittiğini görünce o zaten size dönecektir.
Onunla gittiğiniz her davet, yaptığınız her program tamamen stres dolu mu geçiyor?
Çünkü ortamdaki her kadınla flört ediyor veya hemen her kadına fazla yakın davranıyor. Yakınlaştığı kadınların onu beğeniyor olması onu iyice havaya sokuyor. Bütün bu durumlar da haliyle sizi çileden çıkarıyor. Size acı çektiren çapkın sevgili, en tehlikeli erkek modelidir.
Peki çapkın sevgiliyle nasıl başa çıkılır?
Ona bu çapkınlık özelliğini bir suçmuş gibi yansıtmayın. Sadece sınırların ne olması gerektiği konusunda onunla konuşun. Açık görüşlü olmanız ve bu durumdan rahatsız olduğunuzu; kadınlarla elbet konuşabileceğini ama flört durumuna geçmesinin ilişkinizi zedelediğini söylemeniz doğru olacaktır. Bu konuşmaya rağmen çapkınlıklarını sürdürüyorsa, karar size kalmıştır..
Merhaba g’blog bayan okuyucuları,
Her zaman “erkekler nasıl kadınları baştan çıkartır” bunlar tartışılır.. Bugün biz bunu ters orantıyla ” kadınlar erkekleri nasıl baştan çıkartır” olayını araştırdık.. Bir erkek olarak okudum ve onayladım.. Altta yazılanların birkaçını bana yaparsanız hiç fena olmaz. 🙂
İlişkiler aslında çok basittir.
Biriyle tanışırsınız ve aşık olursunuz.
Eğer işler iyi giderse sonsuza kadar mutlu olursunuz. Ama doğru erkeği ya da kadını çok nadir bulursunuz.
1) Hoşlandığınız bir erkeği çok kalabalık bir ortamda gördünüz. Onunla nasıl konuşursunuz?
En iyisi yanına gidip birşeyler içme teklifinde bulunmak olabilir ancak unutmayın, araştırmalara göre bir erkeğe açıkça asılan kadınlardan erkekler çok hoşlanmıyor.
Bu nedenle göz göze geldiğinizde ona gülümseyin. Bir erkeğin ilgisini çekmek için en etkili taktik gülümsemektir. Bunu yaptıkları zaman erkeklerin yüzde 60’ı bu tepkiye karşılık verir ve konuşma ihtiyacı hisseder.
2) Kendilerini çekici bulmayan kadınlara müjde! Gönderdiğiniz sinyaller erkekler üzerinde görünüşünüzden daha fazla etki bırakıyor.
Bir saat içinde her göz göze geldiğinizde hafifçe kereden fazla gülümsemek, bakıp gözlerinizi kaçırmak erkeklerin ilgisini çekmek için en önemli hareketlerden biri.
3) Daha önce bir yerde karşılaştık mı?
Hayatınızda aradığınız erkeğin olmadığını söylemeden önce etrafınızdaki erkek arkadaşlarınıza bir göz atın ve ilginizi çeken biri olup olmadığına bakın. Çoğu ilişki arkadaşlıklardan doğar. Erkekler kız arkadaşlarından kadınların erkek arkadaşlarından etkilendiğinden iki kat daha fazla etkilenirler.
4) Dudaklarımı oku!
Dudak parlatıcısı kullanmak ilgi çekme şansınızı artırır. Erkeklerin ilk izlenimlerinin iyi olmasında parlatıcılar önemli bir rol oynuyor. Dudak parlatıcısı sürüp göz temasında bulunun ve gerisini ona bırakın!
5) Akşam yemeğinde insanların onaylamadıkları davranış istatistikleri.. Siz bunları sakın yapmayın!
Aşka Bağımlı mısınız?
Aşk beyine değişik şeyler yaptırıyor. Aşık olan insanlarda mutluluk hormonu daha fazla salgılanıyor. İnsanlar kırık kalplerinden bahsettikleri zaman düşündüğünüzden daha şiirsel konuşabilirler. Aşık olduğumuz zaman ortaya çıkan kimyasallardan biri oksitosindir. Bu kimyasal değişikliklerin beynimizde yer almasına neden olur. Bu kimyasal sayesinde eski sevgilimize hissettiğimiz aşkı yeni aşık olduğumuz kişiye olan aşkımızla değiştirebiliyoruz.
Erkeği Baştan Çıkarmak İçin;
“Lütfen merhamet, dizlerimin üstüne çöktüm, sen benim son baştan çıkarıcımsın.” diyordu bir şarkısında Alice Cooper..
Baştan çıkarma, şeytan’ın tasarladığı bir oyun mudur ? !
Bunun cevabını aramak bizi huzura götürebilir. Ben bu şarkıyı ne zaman dinlesem şeytan’ın değil, insanın nasıl baştan çıkmaya ve çıkarılmaya hazır olduğunu düşünürüm.
İnsanları “yoldan çıkaran” hileli bir oyun baştan çıkarma.
Tanrıyla ve düzenle dans edecek kadar cüretkar, insanı ve vicdanı yok edecek kadar güçlü..
İnsanlığa karşı kullanıldığında ise nasıl adlandırılırsa adlandırılsın; ‘katliam, vahşet, cinayet‘, utanç verici olaylara yol açabiliyor.
Çünkü insan kendi mutsuzluğundan sorumludur.
Gökyüzünden birbiri ardına bırakılan bombalar, çoluk-çocuk tüm masum vücutları parçalarken, hâlâ şeytan bu insanlık suçunun tek zanlısı olarak gösteriliyor. Öyle gösterilse de, “düştüğü yeri yakan” o ateş parçalarını şeytan icat etmemiştir.
Çünkü kibriti çakan hep ademoğlu yani insanoğlu olmuştur…
Baştan çıkarma, sol cebinde daima “sahteliği” taşıdığı için, insan bedenini felce uğratan bir tür zehre benzer. Kana karıştığında onu durdurmanız imkansızdır.
Karşı cinsi baştan çıkarmak için cazibenizi kullanarak teşhirciliğe başvurmanız sizi başarıya ulaştırmaz. Eğer hâlâ bu oyuna başvuruyorsanız, en önemli silahınızı kullanmayı bilmiyorsunuz demektir.
“Teşhircilik belki karşı cinsin arzularını harekete geçirebilir, ancak seni de baştan çıkarmayabilir. Cinselliğin ön plana çıktığı anlarda savaşçı, kişiliğinden ödün verip aşağılanmak pahasına, oyunu kazanmaya çalışır. Yani basit ve ucuz bir eyleme girişir. Doğal olmayan ama kişinin kendi yeteneğiyle karşı cins üzerinde hakimiyet kurmak için geliştirdiği soylu ve kutsal bir oyunda baştan çıkarmadan söz edilebilir.”
“Erkeği Yatakta Çılgına Çevirmenin 203 Yolu” ve “Her Kadındaki Aşk Tanrıçasını Serbest Bırakmanın 227 Yolu” adlı kitaplarıyla üne kavuşan Olivia St. Claire bakın ne öneriyor:
‘Sevdiğiniz erkekle tutkulu bir ilişki yaşamak için vücudunuzun her santimetre karesini erotikleştirin.‘ diyor.
1- Kendinizi sevin
Belki çok sıradan ama çoğu kez dikkate alınmayan bir öneri..
Eğer kendinizi sevmezseniz, kimse sizi sevmez ve önemsemez. Kendinize küçük hediyeler alın, vücudunuzu mis kokulu losyonlar, kremlerle ağır ağır ovun, damak tadınızı lezzetli tatlılarla ödüllendirin, afrodizyak yemekler yiyin… (istiridye, avokado, mango, incir, vb.)
Bunlar, bedeni ve zihni ödüllendirerek erotik duyguları harekete geçiren şeylerdir.
2- Seksi giyinin
Bazen yüksek ve sivri topuklu bir ayakkabı, şeffaf bir giysi, göğüsleri dikleştiren bir sutyen, kırmızı renk bir ruj, dar bir gömlek, çekici noktaları belirginleştirmek, kusurları örtmek için yeterlidir. Tayyörle bile erkeği baştan çıkarabileceğinizi unutmayın.
Ayrıca yürüyüş ve duruşun da çok seksi olabileceğinizi unutmayın.
3- Müzikli erotizm
Bir müzik parçası özel bir geceye ayrı bir erotizm katabilir.
Klasik ortamlar için: Carmina Burana (Carl Orff), Ronmeo ve Juliet (Prokofief), Şehrazat (Nikolay Rimskij-Korsakov)
Modern ortamlar için: Black Magic Woman (Santana), Enigme (Enigma), Fly Me To The Moon (Frank Sinatra), Sweetest Taboo (Sade), Unforgettable (Nathalie ve Nat King Cole) çok uygundur.
4- Kokuların gücü
Burun aşkın en güçlü silahlarındandır.
İç gıcıklayıcı bir parfüm, kokulu mumlar, tütsüler; ortama, bir aşk gecesi için çok uygun gizemli ve sıcak bir hava kazandırırlar.
5- Fantezisiz olmaz!
Hayalgücü yaratıcılık için esastır. Bir ilişkinin monotonluğunu, rutini kırmak için en iyi araç hayal gücüdür. Erotik düşlerinizi bastırmadığınız sürece, cinsel yaşamınız daha hareketli ve tutkulu olacaktır.
6- Arzulandığını bilsin.
Telesekreterine erotik mesajlar bırakın, okuduğu kitapların arasına ya da yastığın altına aşkınızı dile getiren küçük notlar koyun, en olmadık yerlere “özel fotoğrafınızı yerleştirin.”
Şimdi “zaten erkekler baştan çıkmaya her zaman hazır” diyebilirsiniz… Bir bakıma doğrudur da…
Ancak çoğu erkek kendi olan kadınları daha çok sever. Kendi olmamanın, farklı görülmek istemenin samimiyetsizliği, daha ilk buluşmada su üstüne çıkar.
Ya da ufak bir kazımayla alttan esas benliğiniz belirir.
Bana kalırsa yalnızca kendiniz olun. Yaşamanın erdemini bilen, kendini tanımaya ve evrensel bütünlük içinde gelişmeye çalışanlar, daha etkileyicidir.
Çünkü onların ışığı samimidir, yalancı spotlar gibi geçici değildir.
Samimiyetsizliğin parlak spotları söndüğünde ve kendinizle baş başa kaldığınızda yalnızca tek bir kişiyi aldatamazsınız: Kendinizi!
Sizi sürekli değiştirmeye zorlayan sistemler ve insanlar karşısında, “kendi olmak“, insanın kendi olarak kalabilmesi, en etkileyici ışıktır…
İşte o zaman anlarsınız: Ne baştan çıkarmaya ne de çıkarılmaya ihtiyacınız vardır!…
Merhabalar g’blog okuyucuları,
Bu yazımda güncel konular yerine, yine güncel olup kişisel olan bir yazı yazmak istedim.
Bildiğimiz gibi seohocası, seo konusunda deneyimli bir ekipten oluşuyor.. Uzun süredir seo’ya olan merakım yüzünden takip ettiğim seohocasi kurucusu Kaan Gülten, Uzmanından seo adlı bir kitap çıkartmıştı.. Geçenlerde D&R’de gezinirken, internette hep gördüğüm kitap birden gözüme çarptı ve direk aldım.. Fiyat olarak 25 tl ödedim.
Bu yazım belki biraz reklam gibi gelicek ama reklam yapmıyorum.. Sadece beğendiğim birşeyi paylaşıyorum.. “Bu konu reklam kokuyor” deseniz bile kitap gerçekten “içeriğiyle hakediyor” derim.
İlk başlarda kategorisinde ki kitaplara göre biraz pahalı gelebilir ama okuyupta birşeyler öğrenince, paranın hiçbir önemi kalmıyor.
Kitap o kadar güzeldi ki, masal okuyor gibi 1 günde bitiriverdim. Kitap 245 sayfadan oluşuyor.
Acemi, yeni başlayan bir webmaster’ın anlayacağı şekilde anlatılmış.. Ayrıntılara olabildiğince yer verilmiş ve hiçbir konu “yazılmak için yazılmamış” , adeta “öğrenmeniz için yazılmış“..
İçeriğinden çok fazla söz etmiyorum.
Neden derseniz; Bu bir kitap ve ortada emek var.. Bunu anlatırsam emek hırsızlığı olmuş olur, o yüzden anlatmayacağım..
Ama yine de kısaca bilgilenmeniz için söyleyeyim;
Seo, backlink, keyword, google servisleri hakkında geniş bilgiler vs. vs. vs. uzaaar gider..
Üstte saydığım konular sadece birkaçı.. Ve sadece dıştan bakmayıp, olayı direk öğretme amaçlı yazılmış yazılar..
Herneyse..
Diyeceğim şudur;
Kaan Gülten çok güzel bir kaynak hazırlamış ve herşeyi içine katmış..
Bunu bir yemeğe de benzetirsek protein dolu bir yemek olmuş
Herkesin bu tadı, tatmasını isterim.. Bilgilenmekten, okumaktan zarar gelmez..
Neden çekilişlere katılmadın? Neden para verdin?
Ben hiçbir emeği karşılıksız bırakmak istemem. Çekiliş yapmalarının sebebi kitabın daha fazla reklamını yapmak..
Blog yazarları ise bu olayı böyle düşünmüyor.. Şansına “hem isim yaparım,hemde beleş” diye düşünüyor.
İnterneti olup, blog yazarı olup,hostingine domainine para veren birinin, böyle bir kitaba “25 tl param yok” demesine inanmam.
Ancak bu konuda da pek yazı yazmak istemiyorum.. “Alan razııı, veren razıı” nasıl olsa..
Kitabı okuyan varsa onlarında yorumlarını beklerim.
Merhaba arkadaşlar,
Başlığa baktığınızda içeriğin az çok ne olduğunu anlıyorsunuzdur herhalde. 🙂 İnternette popüler olmuş bir video izleyeceksiniz bugün.
“Bir kızdan istemek.”
Yüzyıllardır adem oğlunun çözülmeyen ortak sorunu!
bir kızdan istemek…
Bazen borç, bazen masum bir öpücük istemek, bazen kalbini, bazende aaaahhh…
1-Saf bir adam olduğunu anlarlarsa namusluyum ayağına vermez süründürür.
2-Arkadaş ayağına vermez.
3-Kankine vermiştir vermez.
4-Paran yoktur vermez.
5-İşin yoktur vermez.
6-İşin çoktur ilgilenmezsin vermez.
7-İyi davranırsın vermez.
8-Fazla üstüne düşersin vermez.
9-İçirmezsen vermez.
10-Fazla içirirsin gene vermez kusar musar sağa sola.
11-Eski erkek arkadaşını hatırlar vermez.
12-İstemezse vermez.
13-Hastadır vermez.
14-Hustadır vermez.
15-İlk gün vermez.
16-Ev kalabalıksa vermez.
17-Bodrumdayız vermez.
18-Ayaküstü vermez.
19-Yağmur yağar vermez.
20-Sular akmaz hiç vermez.
21-Deprem olur korkar vermez.
22-Annemler gelecek der vermez.
23-Annenler gelecek der vermez.
24-Uh der vermez.
25-Püf der vermez.
26-Göbeğin var der vermez eritsende vermez.
27-O buna verdi ben bu salağa vermem diye vermez.
28-Ailecek tanışıyosunuzdur vermez.
29-İçine abuk bir çamaşır giymiştir rezil olacaz diye vermez.
30-Burcunu beğenmez vermez.
31-Kendini sever vermez.
32-Köy kızıdır vermez.
33-Özel olmazsa vermez.
34-Aramazsın aramazsın icab edince ararsın anlarsa hayatta vermez.
35-Arkadaşına yazılıyosun der vermez.
36-Niye aramadın der vermez.
37-Güldürmezsen vermez.
38-Güldürürsün vermez.
Kısacası bu kadın milleti vermeyeceği varsa vermez.
Ama her zaman hadise bu kadar hüzünlü sonuçlanmaz.
Bazen erkeklerin istedikleride olur.
ama nerde ne zaman ve nasıl istemek…. ?
1-Güldür versin.
2-Jack Daniels iç versin.
3-Saçını uzat küpe tak versin.
4-Evini postmodern döşe versin.
5-Armani jeans giy versin.
6-Az konuş,mesafeli dur,derin bak versin.
7-Açık saçık konuş versin.
8-Ukala ol versin.
9-Harley kullan versin.
10-Televizyonda panele çık versin.
11-Efemine davran versin.
12-Çok ısrar et versin.
13-Tanışır tanışmaz parmüfünü tanı versin.
14-Çirkinsen duyarlı ol versin.
15-Uçak kullan versin.
16-Sevgilinden ayrıl versin.
17-Karın olduğunu söyle versin.
18-İste versin.
19-İyi dans et versin.
20-Her hafta bir parti ver versin.
21-Cindy crawford’u beğenme versin.
22-Coupe mercedes al versin.
23-Bmw z3’e de verenler çok.
24-Yasa dışı işler yap versin.
25-Yapıştır tokadı versin.
26-İyi kahkaha at versin.
27-Boğuk ve derinden konuş versin.
28-Acaip bir spor yap versin. Mesela Bungee Jumping,dağcılık…
29-Sörf yada kayak yap versin.
30-Fransızca ve ibranice konuş garanti versin.
31-Puro iç versin.
32-Cd’lerin içine iki klasik karıştır anında versin.
33-Kadın dergileri oku versin.
34-Köpek besle kedi tekmele versin.
35-Yemek yap versin.
36-Ben kadında kişilik ararım de dakkada versin.
37-Annenle tanıştır versin.
38-Atıştır versin.
39-Şaşırt versin.
40-Şaşır versin.
41-Repo yap versin.
42-Maaşını dolarla al versin.
43-35 cm dedikodusunu yay anında versin.
44-Onunla sevişirken neler yapacağını söyle versin.
45-Eski sevgilinle maritusa gittiğini söyle versin.
46-Vermem de versin.
47-İktidarsız olduğunu söyle versin.
48-Fas’a götür versin hiç olmazsa bahset yine verir.
49-Bir ver şiiri oku versin.
50-İngilizce şiir oku yarısına gelmeden versin.
51-Allem et versin kallem et gene versin.
Görüldüğü gibiii, bir kızdan istemek kolay değilmiş. 🙂
Bazenn borçç… Bazense ……… 😀