Bazen gözlerle ifade edilemez duygular..O zaman kalemin gücü başlar..

İstediklerinizi Yapmak için “Zengin” Olmanız Gerekmiyor..

10 sene önce Necati tarafından yazılmıştır.
anasayfa
anasayfa
anasayfa

Merhabalar,

Bugün sizlere bir anımdan bahsedicem ve olayı sonuca bağlayacağım..

Bir süre önce bir arkadaşımla bir kafede buluştuk. Kendisine sunduğum hizmetten dolayı bana ödeme yapacaktı. Ödemeyi masanın altından, parayı da zarfın içine koyamadığı için özürler dileyerek verdi. Ben de nedense aynı suçlulukla parayı bir an önce etrafa göstermemeye çalışarak cebime attım. Dışarıdan bakan birisi bizi gördüyse, yüz ifadelerimizden ve hareketlerimizden muhtemelen çok ayıp ya da kanun dışı bir şey yaptığımızı düşünürdü. Suratlarımızda yanlış bir şey yaptığımızın ifadesiyle, aceleyle masanın altından bir şeyi aldık verdik.

Yıllar önce öğretmenimiz bize şunu sormuştu: “Zengin olduğunuzda hayatınızda neleri farklı yapacaksınız?

Sınıfça bu sorunun bile yanıtını vermekte zorlanmıştık. Zenginliğin günlük yaşantımıza yansımasını masaj yaptırmak gibi çok yaratıcı(!) şeylerle yanıtlayabilmiştik ancak. Zengin olduğumda Vakko’dan gömlek alacaktım mesela. Bir yanım da şöyle diyordu: “Ne gerek var şimdi Vakko’ya o kadar para vermeye…” Aslında böyle düşündükçe kendime şu mesajı verdiğimi fark ettim: “Sen zengin değilsin!“.

Böylece, zengin olduğumda her ne yapacaksam o andan itibaren yapmaya başladım. Vakko’ya gittim. İçeri girdiğim andan itibaren kendimi oraya ait ve rahat hissedemedim. Gömleklerin içinden çok hoşuma giden bir tanesini beğendim, ancak bedeni benim için çok büyüktü. O içimdeki tuhaf gergin hisle, tezgahtar bayandan yardım istedim. Ne yapılabileceğini anlamak için terziyi çağırdılar. Kısa bir sohbetten sonra terzi beni çok sevdiğini ve benim ölçülerime göre gömleği yeniden yapacağını söyledi. Tezgahtar bayan, terzi uzaklaştıktan sonra kulağıma ilk defa böyle bir şey gördüğünü fısıldıyordu. Bir yanım çok sevinçliydi çünkü Vakko bana özel, benim ölçülerime göre gömlek yapıyordu. Bir yanım da hâlâ bir eziklik ve suçluluk içindeydi. Sanki hak etmediğim bir şeyi yaptırıyormuşum gibi. Şimdi bir kez daha içtenlikle teşekkür ediyorum onlara…

Bunun gibi, zengin olduğumda yaparım dediğim birçok şeyi yapmak için adım attım.

Mesela, hep hayalimde olan lüks bir restoranda gidip yemek yedim. Ama orada da rahat olamadım. Etrafımdakileri, yemeği, servisi hep eleştirdim. Şimdilerde çok net olarak şunu anladım: Bir şeyi sadece yapmanız yetmiyor. Onu hangi duygularla yaptığınız da çok önemli. Zenginliği çekmek istiyorsanız zenginliğin içinde nasıl hissettiğinize bakın. Parayı mutlulukla mı kazanıyorsunuz? Parayı alıp verirken rahat mısınız? Lüks bir arabanın, mağazanın veya restoranın da keyfini çıkarabiliyor musunuz? Para bir gün insan olup karşınıza çıksa, ona hangi duygularla ne söylemek istersiniz?

(Bu noktada, benim Vakko’dan alışveriş edecek kadar param yok diyenlere, sadece gidip mağazada zaman geçirmelerini, araba almak isteyenlere test sürüşüne çıkmalarını, ev almak isteyenlere de emlakçıları gezerek başlamalarını öneriyorum.)

Umarım vermek istediğim mesajı almışsınızdır.. İyi günler..

1.788 Kere okundu
Yorum Yok :(

Denemek ile Yapmak Arasında Fark Var!

10 sene önce Necati tarafından yazılmıştır.
anasayfa
anasayfa
anasayfa

Merhabalar,

Yıl 1992, lise 2. sınıftayım. Balıkesir’in en iyi fizik öğretmeni dershanenin koridorunda beni yakalayınca, “Ahmet nereyi istiyorsun?” diye soruyor. Ben gayet net bir şekilde “Boğaziçi İşletme” diyorum. Biraz duruyor. Kısa bir sessizlikten sonra “Sen Marmara İşletme’yi de düşün” diyor.

Sinirim tepeme çıkıyor, saygımdan taviz vermeden, “Öğretmenim” diyorum. “Nasıl ki Tarık bin Ziyad; Kuzey Afrika’dan İspanya’yı fethetmeye çıkarken, askerler geri dönmeyi düşünmesin diye bütün gemileri yakmış, ben de bütün gemileri yaktım. Hedef tek olsun ki şaşmasın. Boğaziçi olmazsa Marmara olur, Marmara olmazsa başka bir yer olur dersem hedef şaşar. Göreceksiniz ben Boğaziçi’ni kazanacağım” diyorum. Öğretmenim cevabım karşısında çok şaşırıyor. Bir sene sonra Boğaziçi İşletme’yi Türkiye 36.sı olarak kazanıyorum. Hem de 110 kişilik okulu 11. bitirmişken, lise 1’de matematiği karneme zar zor 6,5’tan 7 getirebilmişken.

Dün aklıma harika bir fikir geldi. Bir arkadaşıma anlatıp “Ben bu fikri deneyeceğim” dediğimde o da beni uyardı. “Ahmet, eğer deneyeceğim diye başlarsan işin içine başka bir enerji girer, yapacağım diye başlarsan başka. Karar ver, ne istiyorsun?” dedi. İşte bunu duyduğumda yukarıda anlattığım; istek ve inancı olan, yaparım diyen Ahmet’i hatırladım. Denemeyi değil, yapmayı bilenAhmet’i…

Aykut Oğut, Evren’den Torpilim Var kitabında şöyle bir örnek veriyor: “Masanın üzerine bir kalem koyun. 3’e kadar sayın ve kalemi elinize almayı deneyin“. Ardından da elinde kalem olan okuyucuyu “Kalemi elinize alın demedim, almayı deneyin dedim” diye uyarıyor. “Kalemi ya eline alırsın ya da almazsın, denemek ne demek?” diye sinirlenen okuyucuya, “Haklısınız, denemek diye bir şey yoktur. Bir şeyi ya yaparsınız ya da yapmazsınız” cevabını veriyor.

Bugün bir uzmana, aklıma gelen fikri anlattım. “Sizin bu konuda büyük bir deneyiminiz var, sizce bu fikir tutar mı?” diye sordum, bana cevabı şöyle oldu: “Bu sana bağlı…

Bugün, Tarık bin Ziyad‘ın imzası, gemileri yaktığı Cebelitarık Boğazı’nın adında gizli. Başardığı için…

2.549 Kere okundu
Yorum Yok :(

Başarıda Anahtar Soru: Bugün Siten İçin Ne Yaptın?

10 sene önce Necati tarafından yazılmıştır.
anasayfa
anasayfa
anasayfa

İletişim sayfam aracılığı ile ya da üyesi olduğum webmaster platformlarından web sitelerinin hit durumunun düşük olduğundan şikayet eden birçok takipçim bana hit miktarını nasıl yükseltirim dediklerinde, “bugün siten için ne yaptın?” sorusunu soruyorum. Aldığım cevap genelde hiçbir şey oluyor.

Web sitelerimizin başta google olmak üzere, arama motorlarında yükselmesi ve dolayısıyla hit sayımızın artması için sitelerimizle her gün ilgilenmek durumundayız. İstikrar bir web sitesinin olmazsa olmazıdır.

Bakıldığında başarı elde etmiş olan sitelerin hemen hepsi bir grup veya kişi tarafından düzenli olarak güncellenmekte, ilgili siteye katkı sağlanması adına çalışmalar ve uygulamalar yapılmaktadır. Web siteleri adeta bir bebek gibidir; iyi bakıldığında büyür ve size olumlu sonuçlar getirir, ilgilenilmediği takdirde ise ne yazık ki milyonlarca web sitesinin bulunduğu bir denizde kaybolup gider.

Her web sitesi sahibi kendisine “ben bu siteyi neden ziyaret etmeliyim?” sorusunu sormak zorundadır. Güncelliğini yitirmiş bir siteyi kimse ziyaret etmez. Hitinizin yüksek olmasını istiyorsanız öncelikle sitenizi güncel tutmalısınız.

Site güncellemelerinin dışında ziyaretçilerin ihtiyaçlarını gidermek, onların problemlerine çözüm üretmek hit arttırmanın en önemli kurallarından birisidir. Web sitenizin kullanıcılar tarafından ziyaret edilmesinde çok etkili bir yöntemdir.

Bunlar dışında SEO konusundaki tüm gelişmeler yakından takip edilmeli, bu uygulama ve teknikleri ilk uygulayanlardan birisi olabilmekte çok önem taşımaktadır. Unutmayın bir şeyin her zaman ilkini yapan kazanır. Bu yalnız seo için geçerli değildir. Web sitemizde yayınladığımız yazılar dahi ilk olma özelliğini taşımalıdır.

Bekleyerek web sitenizin hitinin yükseleceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Hiçbir web sitesi kendiliğinden yükselişe geçmez. Siz beklerken rakipleriniz harıl harıl sitelerini geliştirecekleri için, aranızdaki farkı da açmış olacaksınız.

Web sitelerimizin hit sayısını arttırmak, istikrar ve sabır gerektirir bu iki kuralı birlikte yürütebilir, güncel gelişmeleri sitemize entegre edebilirsek, ziyaretçi sayısı mutlaka istediğimiz düzeye gelecektir.

3.747 Kere okundu
10 Yorum Yapıldı