İtaya ikamet izinleri son zamanlarda değiştirilmiştir. 2007 yılından itibaren İtalya topraklarında ikamet beyanlar ile verilmektedir. Bunun için varlık beyanı bildirmeniz gerekecektir. Polis merkezine giden kişilere bir form verilir ve kişiler bu formları doldurur. Yapacağınız başvuruyu İtalya’ya gittikten 8 gün içerisinde gerçekleşmeniz gerekmektedir. Size damgalanmış bir makbuz verilecektir. Gereken detayları https://italya.vatandaslik.com.tr/ internetten araştırma yaparak da edinebilirsiniz. Bu makbuzu ilerleyen dönemlerde kanıt istekleri zaman onlara sunabilirsiniz.

   Kişiler kısa süreli vize sahibi ise bu beyanda bulunmalarına gerek kalmamaktadır. Ayrıca AB vatandaşı olan ve USV etiketine sahip olmayan herkesin bu beyanda bulunmaları gerekmektedir. Pasaportu bulunmayan ve İtalya’da 3 aydan fazla süre ile kalmak isteyenleri de kapsamaktadır.

   İtalya’da oturma izni almak isteyen kişiler izin belgelerini de amaçlarına göre belirlemektedir.

   AB üyesi dışında kalıcı ikamet kartı almak isteyen kişiler 5 yıldan uzun süre burada yaşadıktan sonra talep edebilirler.

   Kalma izni genellikle AB üyesi olmayan kişilerin tercih ettikleri bir izindir. Geçici bir süresi vardır yani sınırlıdır. Genellikle bu izin yenilenebilmektedir ve ilk 5 yıl süre ile kişilere verilmektedir.

   AB vatandaşları ise 3 aydan daha uzun bir süre İtalya’da kaldıktan sonra kalıcı ikamet kartını elde edebilirler. Ayrıca bakmakla yükümlü oldukları kişiler var ise bunlar için de başvuruda bulunabilirler.

   Vizenizde belirtilen amaçlar doğrultusunda İtalya’da kalmak isteyen kişilerin yapmış oldukları başvurular 3 ay kadar bir süre zarfı sonrasında elde edilmektedir. Kalmak için alabileceğiniz izin türlerinden ilki turist iznidir. Bu izin sizin İtalya’da bir haftadan fazla süre kalmanızı sağlamamaktadır. Bir ev otel ya da kamp amaçlı kısa süreli ziyaretlerinde başvuru yapabilirsiniz. Eğer aile için gelmek istiyorsanız aile izin belgesi hakkından faydalanabilirsiniz. Genellikle yabancı kişiler eşleri İtalyan vatandaşı olduğu zaman bu özellikten faydalanmaktadırlar. Bağımsız ya da serbest çalışan kişiler de çalışma izni başvurusunu tercih etmektedirler.

   Vize almayan kişiler ile bir polis şubesine giderek orada formu doldurmalı ve turizm için verilen izin belgesini almalıdırlar.

   İtalyan vatandaşlığı ile İngiltere, Almanya, İsveç gibi AB üyelerinden 27 ülkeye vize sahibi olmadan çalışma ve yaşama hakkına sahip olabileceğiniz bir fayda sağlanmaktadır. Ayrıca birbirinden güzel ülkeleri gezerek keyifli zamanlar geçirebilirsiniz. İtalya da birbirinden güzel şehirleri ile sizi büyüleyecek harika bir ülkedir. Yaşamasanız bile mutlaka gidip göreceğiniz tatilinizi en iyi şekilde değerlendirebileceğiniz iyi seçeneklerden birisidir.  italya.gezilecek.org/yerler-114 ile detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.

   AB vatandaşı iseniz ve ülkede 90 günden fazla kalmak istiyorsanız gerekli tüm evrakları hazırlayarak bir başvuruda bulunmanız gerekmektedir. Geçerli bir pasaportunuz bulunmalıdır ve bunun kopyasını yanınızda bulundurmanız gerekmektedir. Sabıka kaydınız, gelir vergisi beyannamenizin asgari geri sosyal ödeneklerin altında bir tutarda olmamalıdır. Bunu belgeleyerek evrakların arasında bulundurmalısınız. İkametiniz ile birlikte bir aile sertifikanız ve posta makbuzunuz olmalıdır.

Düğün hazırlığı, gelinlik seçimi, damatlık seçimi, düğün organizasyonu ve diğer tüm işlemleri ayarlarken, güzel bir balayı tatilini unutabiliyoruz. Tabii ki düğün zamanı özellikle kış ayına denk geldiğinde, balayı tatili bizim için tam bir hüsran haline geliyor. Fakat yine de evli çiftlerimizin moral bozmasına gerek yok. Sizler için kışın gidilebilecek balayı merkezlerini inceledik. Bakalım Türkiye’de kışın balayı için nerelere gidebiliriz?

1-) Ağva Doğası

Eğer İstanbul gibi büyük bir şehirde ikamet ediyorsanız ve fazla uzaklara gitme niyetiniz yoksa, eşinizi alarak Ağva doğasıyla baş başa kalabilirsiniz. Gittiğiniz bölge, İstanbul merkezine yarım saat olduğu gibi mükemmel bir doğa havasına da sahip. Burada bisiklet turları yapabilir, doğayla iç içe gezintiye çıkabilir, hep çekmek istediğiniz fakat bir türlü çekemediğiniz mükemmel fotoğrafları çekebilirsiniz.

2-) Abant Gölü

Abant Gölü, her sene milyonlarca ziyaretçisine kapılarını açıyor. Gideceğiniz ay, kış ayı olacağı için göl tabii ki buz tutmuş olacak. Siz de Abant otellerinden birisine yerleşebilir, eşinizi de yanınıza alarak gölün buz tutmuşluğuna karşı, romantik bir ortamda kahvenizi veya çayınızı yudumlayabilirsiniz.

3-) Kapadokya

Bu zamana kadar Kapadokya güzelliğini görmediyseniz, balayı tatili sizin için büyük bir fırsat olabilir. Hava şartlarına bakarak mükemmel bir balon turu yapabilir, Kapadokya’nın tüm güzelliklerini yukarıdan izleyebilirsiniz. Bu tatil, size balonun içinden de ayrı bir huzur verecektir.

4-) Uzungöl

Trabzon’un eşsiz manzaralarından ve huzurundan birine sahip olan Uzungöl, her sabah sizi mükemmel bir kahvaltıyla karşılayacak. Her sene ziyaretçi akınına uğrayan Uzungöl, Trabzon merkezine de 1.5 saat uzaklıkta. Ayrıca göl dışında eskiden yapılmış ahşap evleri ve tarihi evleri gezerek, kültür bakımından da verimli bir balayı geçirebilirsiniz.

5-) Kıbrıs

Balayı döneminiz kış ayına denk geldi ve siz de üşümek istemiyorsunuz öyle değil mi? O halde sizleri Kıbrıs güzelliğine yönlendirebiliriz. Ilıman iklimiyle sizi kış ayında bile sıcacık karşılayacak olan Kıbrıs, mükemmel otel avantajlarıyla da sizleri bekliyor olacak. Hem farklı bir yer görüp, hem de günlük gezintilere çıkarak mükemmel bir balayı geçirebilirsiniz.

Türkiye dünyanın en sevilen tatil ve gezi destinasyonlarından biri ve bunun en önemli sebebi ülkemizin hem Akdeniz hem de Ege Denizi’ne kıyısı olması. Hem Akdeniz hem de Ege Denizi kendilerine has atmosferleri, doğal güzellikleri, canlı çeşitlilikleri ile Türkiye’ye bambaşka bir güzellik ve çekicilik katıyorlar. Bu iki muhteşem denizin etkilerini ülkemizin her köşesinde görebilmek mümkün. Türkiye bir Akdeniz ülkesi olarak da tanınıyor ve dünyanın birçok bölgesinde bizler Akdenizli olarak kabul ediliyoruz. Akdeniz Bölgesindeki ama daha önemlisi Akdeniz kıyısındaki en önemli ilimizse tabi ki Antalya. Akdeniz büyüsünün sonuna kadar yaşandığı en etkileyici noktalardan biriyse tabi ki Kekova.  Her zaman tekne turlarının vazgeçilmezi olan Kekova körfezine eğer bugüne dek hiç gitmediyseniz emin olun ki çok şey kaçırıyorsunuz.

Tekne turlarının gözdesi Kekova

Antalya hepimizin bildiği gibi Türkiye’nin turizm konusunda en ünlü ili ve her yıl dünyanın dört bir yanından on binlerce kişi bahar aylarından başlayarak bu muhteşem Akdeniz iline hem tatil yapmak hem de ev sahipliği yaptığı sayısız doğal ve tarihi güzelliği yakından görmek için akın ediyor. Antalya’nın sadece bahar ve yaz aylarında değil yıl boyunca turist akınına uğrayan bölgelerinden biri Demre. Bu güzel ilçeyi çekici kılan yalnızca doğal güzellikleri değil, Demre efsanevi Noel babanın evinin bulunduğu yer olduğu için başta Ruslar olmak üzere dünyanın her yerinden Hıristiyanların uğrak noktalarından biri konumunda. Bununla da kalmıyor tabi ki, zira Demre’de Antalya’nın en güzel adalarından biri olan Kekova Adası’na da ev sahipliği yapıyor. Kekova Adası ve adanın bulunduğu Kekova Körfezi Antalya’nın en ilgi çekici doğal güzelliklerinden biri olmalarının yanı sıra bölgedeki yat turizminin de vazgeçilmez rotaları arasında yer alıyor.

Kekova yat kiralama konusunda tabi ki çok fazla seçenek bulabileceğiniz bir destinasyon zira yukarıda da altını çizdiğimiz gibi bu bölge sadece Antalya’nın değil Türkiye yat turizminin en popüler rotaları arasında yer alıyor. Kekova’da yat kiralayarak Akdeniz’in bu en etkileyici rotasında ve tabi ki çevresinde ömür boyu anılarınızın en güzel yerinde kalacak bir tatil ve gezi deneyimi yaşayabileceğiniz gibi burada tatil yaparken günübirlik ya da 1-2 gün gibi kısa süreler için de tekne kiralayarak bölgenin koylarını gezip görme şansı yakalayabilirsiniz.

Tüm Akdeniz’i görmek istemez misiniz?

Alaturka yatçılık tabi ki sadece Kekova’da değil tüm Akdeniz’de gezebileceğiniz, keyifli tatiller yapabileceğiniz onlarca farklı özellikte ve fiyatta yat ile hizmetinizde.  Yat kiralamaya ilişkin çok maliyetli olduğu algısının değişmesinde büyük rol oynayan Alaturka yatçılığın geniş yat portföyü sayesinde herkes kendi gelir grubuna hitap eden onlarca alternatiften birini kiralayarak muhteşem yaz tatilleri yaşama şansını yakalıyor.

Bu arada her ne kadar yazımızda daha çok Kekova’dan bahsetmiş olsak da yat kiralayarak elbette ki yalnızca Kekova’yı değil Antalya’nın tüm koylarını gezmeniz de mümkün. Hatta Antalya ile sınırlı da kalmayıp dünyanın en etkileyici rotalarından biri olan Akdeniz’in farklı noktalarını da gezip görebilirsiniz. Elbette bunlar sizin tatil için ayırdığınız süreye ve bütçeye bağlı, yani bütçeniz ve zamanınız elverdiği sürece dilediğiniz tüm rotaları gezip görebilirsiniz. Kısacası yaz tatili için plan yapmaya başladıysanız size tavsiyemiz her yıl benzerini yaşadığınız tatil planlarını bir kenara bırakıp yat kiralayarak sıradanlıktan uzak, doğaya yakın, deniz ile iç içe bir tatil yaşamanız. Emin olun ki yat kiralayarak yapacağınız tatilin tadı damağınızda kalacak ve her fırsatta tekrar yaşamak için can atacaksınız.

Çin, Japonya, Endonezya, Filipinler, Malezya, Brunei, Singapur, Doğu Timor, Tayland, Laos, Kamboçya, Vietnam, Myanmar (Birmanya), Çin Cumhuriyeti (Tayvan), Bangladeş, Pakistan, Sri Lanka, Kuzey Kore, Güney Kore ve Moğolistan Uzak Doğu ülkeleri arasındadır.

Uzak Doğu turları genellikle meraklı turistlerin dikkatini çekmektedir. İslam, Budizm, Konfüçyüsçülük, Taoizm, Şintoizm ve Hıristiyanlık bu bölgedeki dinler arasındadır. Kültürü ve yapısı ile oldukça farklı olan ülkelerin birleşiminden oluşan Uzak Doğu Turları seçimlerinizi beklemektedir.

Farklı bir felsefi yapıda olan Uzak Doğu ülkeleri, bu felsefeleri birde yemeklerine yani mutfaklarına sokunca inanılmaz detaylar ortaya çıkıyor. Değişik baharatlar kullanılarak yapılmış en lezzetli yemekler, temizlik başta olmak üzere pek çok kurala dikkat edilerek hazırlanmaktadır. Sosları en çok dikkat çeken detaydır. Balık ve etlerin hazırlanış şekli, sunumları ve tabi ki diğer lezzetleri ile sizi de büyüleyecektir.

Uzak Doğu turlarına katıldığınız zaman kendiniz için harika seçenekler yakalayabilir ve satın alabileceğiniz en farklı hediyelik eşyaları bulabilirsiniz. Uzak Doğu mutfağı baharatları, Uzak Doğu yöresel kıyafetleri ve genellikle el yapımı yöresel hediyelik eşyaları ile bilinmektedir. Siz de sevdiklerinize harika hediyeler götürebilirsiniz.

Uzak Doğu ülkelerinin yer aldığı turlar arasından seçiminizi ne kadar erken yaparsanız sizin için o kadar iyi olacaktır. Erken rezervasyon seçeneklerinin sizi beklediği bu kusursuz tur seçeneklerini şimdi inceleyin ve Uzak Doğu için en güzel tarihi seçerek tur planınızı hemen yapın!

Endonezya Turları da katılmanız gereken turlar arasında!

Güneydoğu Asya ve Okyanusya’da yer alan Endonezya’nın başkenti Cakarta’dır. Ekvator çizgisinde yer alan ülkenin iklimi ve doğal özellikleri sizi de büyüleyecektir. Endonezya para birimi Endonezya rupiahıdır. Malezya, Doğu Timor, Papua, Yine Gine ve Avustralya komşuları arasında olan Endonezya 17.508 adadan oluşmaktadır. Deniz aşırı komşuları ise Palau, Filipinler, Vietnam, Singapur ve Hindistan’dır.

Tropikal ve Muson iklimleri etkisinde olan Endonezya’da sadece 2 mevsim yaşanmaktadır. Kasım ve Mart aylarında yağış oldukça sık görülürken, kuru sezon Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarıdır. Yıl boyu ise hava hep sıcaktır. Endonezya önemli şehirleri arasında ise Bali, Jakarta, Batam, Medan, Lombok ve Surabaya bulunmaktadır.

Endonezya turları sırasında yiyeceğiniz en güzel lezzetler genellikle pirinç, et ve balıktan oluşacaktır. Acı sosları ve diğer lezzetleri ise kesinlikle tedbirli şekilde tadına bakılmalı çünkü hem tatlı acı sosları vardır hem de direkt acı olan sosları vardır. Turistlerin Endonezya gece hayatını sevdiği doğrudur. Çünkü hem çok eğlenceli hem de farklı seçenekler size sunulmaktadır.

Endonezya turlarında ilk önce plajları gezmenizi tavsiye ederiz. Ardından Bali, Cakarta, Bandung, Lombok, Bintan, Yogyakarta, Ubud, Surabaya Hayvanat Bahçesi ve Malang görmeniz gereken yerler arasındadır.

İzmir’de geçirdiğim 5 yıllık öğrencilik hayatımın sonucunda, neredeyse her mahallesini, her sokağını ezberleme şansına kavuştum. Öğrenciliğin getirdiği durum sebebiyle bazen cebim para dolu, bazense nakit sıkıntısı içerisinde İzmir’i köşe bucak gezip dolaştım. Tüm bu gezilerimin bana kazandırdığı en önemli özellik ise artık İzmir’i ziyaret edebilecekler için mükemmel bir rehber olmuş oluşumdu. Bildiklerimi de kaleme alarak, seyahat programları arasında İzmir olan arkadaşlar için faydalı bir yazı yazmaya karar verdim. İlçe ilçe, bölge bölge işte İzmir’de gezilebilecek her yer:

Urla

Her ne kadar bir çok kişi Urla’da denize girmeyi tercih etse de Urla’da denize girmek bence pek mantıklı bir aktivite olmaz. Sığ bir denize sahip oluşu güzel geliyor olsa da yosun ve çamurun fazla oluşu sebebiyle pek keyifli vakit geçiremeden denizden çıkabilirsiniz. Zira, ben o şekilde yapmıştım. Neredeyse 100 metreden fazla mesafe denizde boyunuzu aşmadığı için aslında bir bakıma da güvenli. Aynı şekilde yöresel bir bölge olduğu için deniz kenarında mangala da şahit olmanız yüksek ihtimaller arasında. Yine de Urla’ya gidip denize girmeseniz de genel bir tur atmak istiyorsanız F.Altay aktarma merkezinden dolmuş ya da otobüsü tercih edebilirsiniz.

Çeşme

İzmir’in en temiz sahili ve denizi Çeşme’de diyebilirim. Bu temizlik de devamında bir pahalılığı da getirmiyor değil. Sahil bölümündeki şezlonglar, marketler, tekel bayileri normal fiyatların üzerinde hizmet veriyor. Bir su normalde 50 kuruş iken burada 1.5 2 TL’yi bulabiliyor. Şezlong fiyatlarıda 10 Türk Lirasından 20 Türk Lirasına kadar değişiyor. Biraz tuzlu olsa da(fiyat olarak) oldukça keyifli bir deniz vakti geçirmek istiyorsanız F.Altay’dan otobüs ile birlikte Çeşme’ye ulaşabilirsiniz.

Çeşmealtı

Çeşme kadar sakin bir denizi olmasa da ve 3 mevsim bol rüzgara sahip olsa da yaz aylarında yer yer kayalıkları ile keyifli bir deniz günü geçirmeniz için vazgeçilmezler listemde yer alıyor. Özellikle yöresel halkının sıcakkanlılığı ve hoş muhabbeti mükemmel bir gün geçirmenize yardımcı oluyor. Eğer Urla’ya gidip de memnun kalmadıysanız, Urla’ya 10 dakika uzaklıkta olan Çeşmealtı’na geçerek kendinize mükemmel bir gün geçirme şansını yakalayabilirsiniz.

Özdere

İzmir’in kafa dinleme yeri olarak tabir edebilirim aslında. İzmir’in diğer ilçelerine göre biraz daha derin bir denize sahip olsa da plajda ücretsiz duş alma ve ücretsiz giyim kabini kullanma şansı Özdere’yi tercih etme sebeplerinden bir tanesi. Genellikle ailelerin tercih ettiği bir ortam olması sebebiyle de biraz daha sessiz ve sakin bir ortama sahip. Buraya ulaşım için de otogardan veya Gaziemir Semt Garajından minibüslere binebilirsiniz.

Foça

Foça, hem sakinliği, hem dolu doluğuyla, hem pahalılığı, hem de ekonomikliğiyle her telden insanın keyif alabileceği muazzam bir ilçe. Tarihi evleri, denize çıkan dar sokakları, ahşap iskeleleri ve masmavi denizi ile sizi büyüleyecek olan Foça’ya gittiğinizde mutlaka uzun bir kuyruk gördüğünüzde o kuyruğa girip, Foça’nın meşhur dondurmacısının külahından bir dondurma yemeyi ihmal etmeyin. Tabi ki anlattığım şeylerin büyüsüyle birlikte Eski Foça’dan bahsettiğimi fark ettiğinizi düşünerek hiç söylemiyorum bile.