Bazen gözlerle ifade edilemez duygular..O zaman kalemin gücü başlar..

İstiyorum!

10 sene önce Kenan Bozkurt tarafından yazılmıştır.
anasayfa
anasayfa
anasayfa

Seninle bir hayatı paylaşmak istiyorum ben. Gece su içmek için kalktığımda seni görüp gülümsemek ve yanağına bir öpücük kondurmak istiyorum. Sabahları senden önce uyanıp, senin uyuduğunu görünce uyuyor numarası yapmak istiyorum. Ve her sabaha senin nefesini hissederek uyanmak istiyorum. Beraber çok sevdiğin futbol maçlarını izleyelim istiyorum. Sen oyunculara bağırırken sana bakıp senin o halinle dalga geçip, eğlenmek istiyorum. Ve maç bitince sırf bunun için beni gıdıklamanı da istiyorum. Gece çocuğumuz ağladığında “hadi ama sıra sende” demek istiyorum ve her seferinde bana kıyamayıp senin çocuğumuza bakmanı istiyorum. Senin uykunu bölmeni izlemeye kıyamayıp, bende uyanmak istiyorum.
Beraber kampa gitmek istiyorum. Gece gelen seslerden korktukça sana iyice sarılmak hissetmemek için seni konuşturmaya çalışmak istiyorum. Saatlerce denizi seyretmek ve sahilde uyumak da istiyorum ben. Bir de beraber futbol oynayalım sevgilim, sen çok seviyorsun çünkü. Sen seviyorsun ve ben de istiyorum. Kışın kar topu oynamak istiyorum, karda yuvarlanmak birbirimizi vurmaya çalışmak istiyorum. Soğuktan donan burnuma hohlamanı da istiyorum. İşten gelince seni karşılamak ve sıkı sıkı sarılıp “seni çok özledim kocacım” demek istiyorum.Senin de saçlarımın kokusunu içine çekmeni istiyorum. Beraber rakı içmek istiyorum, tabi yanına bir de balık. Ohhh yummy 🙂

Ben aslında arada değil, hep güzel şeyler düşünüyorum. İkimiz için sürekli hayaller kuruyorum.

Ve beni sonsuza dek sev istiyorum.

Çünkü seni en güzel ben seviyorum. Ben en güzel seni seviyorum.

Seni çok seviyorum.

145.788 Kere okundu
Yorum Yok :(

Artık Gelsen? ♥

10 sene önce Kenan Bozkurt tarafından yazılmıştır.
anasayfa
anasayfa
anasayfa

Çok sevebilirdik birbirimizi. Herkes bize ”Çok tatlısınız, Allah ayırmasın” diyebilirlerdi. Bize nazar değecek diye korkabilirdik. Ben, çok kıskanabilirdim seni, haddinden fazla. Ama sevdiğimden yapardım bunları, sen bilirdin. Ve çok hoşuna gidebilirdi. Kavga çıkardı aramızda, işte olur olmaz tripler atardım ben. Ama sonra senin sözlerine dayanamaz, barışabilirdik. Delilikler yapabilirdik mesela. Ben sana ellerimle kek yapardım. Gezerdik beraber. Pamuk şekeri bile yiyebilirdik. Diyorum ya; çocukluklar yapabilirdik hep. Sonra ikimizin olduğu bir dünya yaratabilirdim sana. Sarılırdık. Bir daha ayrılmak istemeyecek kadar, sıkı sıkı. Sinemaya gidebilirdik. Korku filmine girsek, korkmazdım aslında ama sana sarılmak için bahaneler üretebilirdim kendimce. Romantik bir film olsa; ağlardım. Sen de ağlamama kıyamaz, elimi tutabilirdin. Hiç beklemediğim bir zaman öpebilirdin. Utanırdım. Ama benim olduğunu hissetmek, çok başka bi duygu olurdu sanırım sevdiğim. Bunların hepsini başkasıyla da yaşayabilirim. Ama ben istiyorum ki; sen ol. Özel ol, benim ol. İşte bu yüzden geçen her saniye geri gelmeni bekliyorum, hasretle. Artık gel tamam mı? Ben burdayım.

2.635 Kere okundu
Yorum Yok :(

Uykusuz Kalmanın Sponsoru: Nescafe!

10 sene önce Kenan Bozkurt tarafından yazılmıştır.
anasayfa
anasayfa
anasayfa

Üniversite öğrencilerinin çoğunun baş belası Finaller! Final zamanı gecemiz gündüzümüze karışır. Öncesinde yumurta göte dayanmadığından çalışmayan öğrenci Final haftasında ders notlarını hatim etmeye başlar. Tek sorun uyku! Bünye sağlamsa bi şekilde uykusuz kalınabiliyor ama Nescafe olmadan bu iş zor. Yazım biraz Nescafe reklamı içerse de Jacobs falan filan da içebilirsiniz. Nescafe artık tüpe Aygaz demek gibi birşey..

Ben de finallere çalışan bir öğrenci olarak ayakta kalmak için Nescafe’den yardım alıyorum. Ara sıra kola da uykuyu ertelemeye yardımcı oluyor. Özellikle sınav saati erken ise dayanması daha kolay! Sınav sonrası gelip derin bi uyku çekmenin hayaliyle uykusuzluğa direnebiliyor insan. Ben size bi kaç tüyo verdikten sonra tekrar ders’e dönüyorum. Kolay gelsin! 🙂

finallerin-sponsoru-nescafeUyumamak İçin Öneriler!

1. Bol bol temiz hava alın: Serin ve temiz hava sizi ayakta tutacaktır. Aynı şekilde sıcak, nemli ve havasız ortamlar ise ciddi şekilde üzerinize rehavet çökmesine neden olur. Temiz hava almak için dışarıya çıkıp biraz yürüyüş yapın ya da pencereyi açık bırakın.

2. Hareket edin: Masada ders çalışma süresince enerjinizi artırmak için, ayakta durun ve hareket edin. Evdeyseniz içeride birkaç tur atın. Yapacağınız biraz hareket bile enerji seviyenizi yaklaşık 2 saat kadar artırır. Çünkü kaslarınıza, beyninize ve damarlarınıza daha fazla oksijen pompalanır.

3. Şekerden uzak durun: Şeker bazı insanlarda enerji artışına yol açsa da bu uzun sürmez ve buna da değmez. Şeker yemek bir saat kadar enerjinizi artırabilir. Fakat çok kısa süre sonra birden bitkin düşersiniz. Enerjinizi artırmak için çikolata yerine karmaşık karbonhidratla dolu tahıllı kraker yiyebilirsiniz.

4. Kafein için: Çok az kafein sizin daha az yorgun hissetmenizi ve daha uyanık olmanızı sağlar. Aşırı kafein içmekten kaçının. Çünkü bu da baş ağrısına ve bunalıma yol açar. Makul ölçülerde kahve veya çay, kola için.

5. Gözlerinizi rahatlatın: Evde ya da okuldaysanız ve bilgisayar ekranı önünde uzun süre zaman geçiriyorsanız, gözlerinizi dinlendirmelisiniz. Ekran karşısında gözlerinizi dikerek baktığınızda gözleriniz yorulur, uykusuzluk ve yorgunluk duygunuz artar. Gözlerinizde ağrı hissettiğiniz anlarda birkaç dakika gözlerinizi kapatın.

6. Odanızı daha parlak yapın: Eğer karanlık bir ortamda çalışıyorsanız, bu sizin daha da mayışmanıza yol açacaktır. Parlak ışık insanları daha uyanık ve tetikte yapmada çok etkilidir. Işıkları açın ya da doğal ışığın artması için pencereyi açın.

7. Müzik dinleyin: Uyanık kalmak için hızlı tonda, tempolu müzikler dinleyin. Sizi oynatacak, dans ettirecek kadar hareketli müziklerin uyanık kalmanızdaki etkisi daha çoktur.

8. Gülün: Neşelenmek sizi uyanık kalmanızı tetikler. Birkaç dakika komik diziler izleyebilirsiniz, gazetenin komik bölümlerine göz atabilirsiniz.

Makale Yazarı: Yiğit Demirel

1.746 Kere okundu
2 Yorum Yapıldı

Gel’eceğim

10 sene önce Kenan Bozkurt tarafından yazılmıştır.
anasayfa
anasayfa
anasayfa

Hissediyorum, seni hissediyorum. Nefes alışını, atan kalbini hissediyorum arıyorsun, sende beni arıyorsun.

Bozma moralini yalvarırım. Sadece zamanı değil. Gelecek karşılaştıracaktır bizi. Tüm kalbimle güvendim ben kadere, bana verilmiş sözü var hem. İhtiyacımız olan tek şey, sabır. Ben oturmuş çayımı yudumlayıp adını bilmediğim, yüzünü bile görmediğim sana yazarken şu satırları sen nerelerdesin? Nedir aklını karıştıran böyle? Bağlıyız biz seninle bedenen olmasa da ruhen. Sen ne hissetsen hemen o ruh haline bürünüveriyorum. Durduk yere mutlu oluyorum mesela. Aklıma geliyorsun; demek ki mutlusun, gülüyorsun. Bende mutlu oluyorum, mutlu oluşuna.

En zoru ne oluyor biliyor musun? Üzülüyorsun ya hani… Durduk yere akıyor gözyaşlarım, nedenini soranlar oluyor. Açıklayamıyorum senin bir yerlerde üzgün olduğunu, ”hiç… hiç sadece sinirlerim bozuldu” diyebiliyorum yalanların en beyazından. Halbuki kader izin verseydi, neler yapmazdım o güzel yüzünü güldürebilmek için..
Bugün sevgililer günü, içimdeki duygular yine ayaklandılar ama, yüreğime oturan hüzün oldu. Çünkü zor hayalini kuracak bir yüzün bile yok hatıralarımda. Seninde içine hüzün basmasına sebep olduğum için özür dilerim. Hücrelerime kadar seni hissetmeme rağmen gözlerimizin bir kez bile  temas etmemiş olması beni bu kadar üzen. Bugün doğan bebekler, filizlenen tohumlar olsun umudumuz, bizimle birlikte büyüsün sağlamlaşsınlar..

Hayat çok güzel olmasa da yaşamak güzel hele seninle tanışacak olmayı bilmek daha da güzel. Yaşama arzum o kadar şiddetli ki hepsi senin sayende. Bilmesen de hissetmişsindir bendeki ”hayatın anlamını keşfetme merakı”nı daha fazla aramayı bıraktım artık. Her şeyi seninle keşfetmek istiyorum. Bütün ilkler seninle olsun istiyorum. Arasamda boşuna aramış olacağım ”hayatın anlamı” sensin belkide..

Fazla bekletme beni diyeceğim sana ama bunun seninle alakalı olmadığını biliyorum. Aslında, ne kadar sabırlı bir insan olduğumu öğreniyorum gün geçtikçe. Kaderin bize tek iyiliği bunu öğretmek belkide, sabretmek…

Bunca yılın, bunca sabrını  sen geldiğinde , içimde daha fazla tutamazsam da garipseme beni;

Çünkü, sen geldiğinde kalbimin tüm kapıları açılmış olacak.

Çünkü, sen geldiğinde zaman anlamını yitirecek.

Çünkü, sen geldiğinde kaderin üzerimizdeki baskısı sona erecek.

Çünkü, sen geldiğinde ben seni gerçekten çok sevicem…

Makale Yazarı: Gizem Çağlan

3.048 Kere okundu
1 Yorum Yapıldı

Hayat Telaşesi ve Unuttuklarımız!

10 sene önce Kenan Bozkurt tarafından yazılmıştır.
anasayfa
anasayfa
anasayfa

Hayat o kadar hızlı akıp gidiyor ki çevremizdeki nesnelerin, kavramların ya da
algıların hiçbirisinin önemini anla(ya)mıyoruz, anlamak istemiyoruz. İnsan olarak hepimiz bir telaşenin içindeyiz. Her şeyin daha iyisini isterken bazı şeylerin önemini unutuyoruz. Aslına bakarsanız biraz düşündüğümüzde unuttuğumuz şeylerin, her bir şeyden daha değerli olduğunu anlarız.

Çevremizdeki her şeye ayrı bir güzellik katan renkleri, ruh halimize göre üzerime takıp takıştırdığımız kıyafetlerin renklerini düşünelim bir. Ne kadar anlamlıdır değil mi renkler? Her birinin ayrı anlamı, ayrı bir güzelliği vardır. Düşünün rengârenk çiçekleri, denizleri, dağları, bayırları, gökyüzünü, ovaları, kuşları, evinizi, eşyalarınızı, çalıştığınız yeri, bindiğiniz araçları kısacası her şeyi. Bunları okurken eminim ki hepiniz bu saydıklarımı renkleri ile düşündünüz. Çünkü renksiz düşünemeyiz hiçbirimiz. Peki, ya her şey renksiz olsaydı! Renk yok yani dünyada. Çiçeklerin, denizlerin, dağların, gökyüzünün, ovaların, eşyalarınızın, kuşların hiçbirisinin rengi yok. Ne hissederdik acaba? Nasıl bir dünya olurdu o zaman yaşamımız?

Daha basit çok basit bir örnek verelim bence. Hepimizin kullandığı bir eşya olsun bu. Mesela bu sefer hayatımızdan masayı çıkaralım. Düşünelim şimdi: Yemek yediğimiz masa yok, evde ders çalıştığımız masa yok, üzerinde kitap okuduğumuz masa yok, iş yerindeki masamız yok, öğrencilerin okulda masaları yok, bilgisayar masamız yok; yok, yok, yok…

Hepimizin hayatlarında önemli yerleri olan ama günlük hayatın keşmekeşi içinde unuttuğumuz aslında bizim hayatımız için çok çok önemli olan her bir varlığa kayıtsız kalmayalım. Ve bundan sonra, yaşarken, hayatımızı güzelleştiren, kolaylaştıran ve anlamlandıran her şeye birazcık daha farklı gözle bakmasını bilelim.

Makale Yazarı: Muammer Karabıçak

1.599 Kere okundu
Yorum Yok :(