Küçüklüğümüzden hatırladığımız ve özellikle Türk televizyon dizilerinde denk geldiğimiz “hatıra defterleri” artık yerlerini kişisel bloglara bıraktı. Peki nedir bu kişisel bloglar, nasıl açılır?

Kişesel blog, herhangi bir kural veya kategori fark etmeksizin bireylerin kişisel aktivitelerini, hislerini, düşüncelerini kaleme alarak yayımlayabilecekleri bir internet sitesi olarak yorumlanmaktadır. Sosyal medya platformlarını da bir “geniş kapsamlı kişisel blog” olarak yorumlayabilmekteyiz. Lakin internet sitesi olarak açılan kişisel bloglar, daha düzenli ve ilgi alanına göre takip edilebilir olduğu için tavsiyemiz olmaktadır.

Günümüzde belirli bir ücret karşılığında kişiye özel tasarımlar ile hazırlanan PHP kodlama diline sahip kişisel bloglar olsa da, daha çok Blogspot ve WordPress temelli kişisel bloglar kullanılmaktadır. Hem alt yapı desteği, hem ücretsiz sunum, hem kolay düzenleme ve kolay kişiselleştirilebilme gibi özelliklere sahip olan bu platformlarda kendinize ait bir mail adresi ile üye olup, kolaylıkla bir kişisel blog sahibi olabilirsiniz.

Blogunuzu açtıktan sonra sizi takip ederek okuyacak olan insanlara ulaşabilmek adına sürekli olarak yazdığınız blogları sosyal medya hesaplarınızda paylaşmanızın da önemli bir getirisi olacaktır.

Bloglarına yazdığınız içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşarak ulaşacağınız kitle, hem bloğunuzun bilinirliğini artıracak, hem de gelen tık sayısı ile doğru orantılı olarak Google’da yükselmenizi sağlayacaktır. Google’da daha ön sayfalarda çıkmak ve Google sayesinde bulunmakta kişisel bloğunuzun değerini ve takipçi sayısını da artıracaktır.

Kişisel bloglarında tanıtım yaparak ve bloglarının belirli alanlarına reklam ekleyerek para kazanan bloggerlarda mevcuttur. Bu bloggerlar, blogları üzerinde harcadıkları emek ve kavuştukları takipçi kitlesi sayesinde firma ve reklam şirketlerinden reklam alarak, bloglarına harcadıkları süreyi kolayca nakite çevirebilmektedirler. Bu sayede ek gelir sağlayan binlerce blogger mevcuttur. Sizde kendinize bir blog açarak hem içinizi dökmeye, hem de ek gelir kazanmaya başlayabilirsiniz.

Her üniversitede olduğu gibi, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde okuyanlarında, kampüsün bir çok yerinde dinlemeye kıyamayacağınız yüzlerce hatırası vardır. Yıldız Teknik’in kendine özel havası ve neredeyse herkeste bulunan ortak hatıraları sizler için bir araya getirdik.

1. Nerede okursan oku, nereden gelirsen gel; eğer Yıldız Teknik’teysen Makine Mühendisliği’nden bir arkadaş şart!

Yıldız Teknik Üniversitesi’ne alımı yapılan öğrencilerin %10’luk kısmı Makine Mühendisliği bölümünde olduğu için, bu kalabalıktan herkes olduğu gibi siz de mutlaka nasibinizi almışsınızdır ☺

2. Mühendislikteysen kantini seversin, kantindeysen mühendisliği <3

Genellikler başlarını derslerden kaldıramayan mühendislikzedeler, kantinde geçirdikleri vakitlerde kendilerini “sosyalleşmiş” saydıkları için, o kantinleri yere göğe sığdıramazlar. Ah gençlik ahh…

3. Fazla uzaklaşma evladım, bi Mimarlık yap gel!

Bunun voltaların sebebini anlamayacak değilsiniz ama biz yine de “ah yokluk aah…” diye bir iç geçirerek anlamanıza yardımcı olalım ☺

4. “Tonoz’da buluşalım mı canım?”

Mühendislik Fakültelerinin ortasında yer alan büyük alanda bulunan bu nadide mekan, neredeyse her mühendislik öğrencisinin telefonunda “Tonoz’dayım ben, bekliyorum!” şeklinde smsler ile girmiştir. Aslında bir çatı biçiminin ismi olan bu Tonoz’da haşlama çay’a illallah diyene kadar içebilir, haşlama çayla kendinizden geçebilirsiniz.

5. Küçük havuz mu? Mmmm romantizm… <3

Rektörlüğe doğru giden yolun sol tarafında yer alan Yıldız Sarayına sırtını dayamış bu küçük havuz, Yıldız Teknik öğrencilerinin aşk yuvası haline gelmiş. E haliyle gözlerden uzak kalmak isteyen soluğu havuzda alıyor. ☺

6. Bursun mu yattı canım? Artık Yıldız Bahçe’de bi yemeğini yeriz!

Bu sefer Mühendislikten uzaklaştık. İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nin hemen arkasında olan bu şirin mekan, pahalı olmayan ama aynı zamanda ucuz olmayan fiyatları yüzünden sadece burs günlerinde hasılat rekoru kırıyor. Hem şirin, hem de karın acıktıran doğasıyla Yıldız Bahçe’de yemek yiyen bir öğrencinin bursunun yatmış olma ihtimali yüz üzerinden doksan dokuz olarak ihtimal dahilindedir ☺

7. Hayat kurtaran fotokopicinin kutsal yolunu yürümeyen yoktur.

İster ders notu ihtiyacınız olsun, isterseniz de okuma paketlerinde yer alan o muazzam makaleler; ikisi için de bu yolu umutlu adımlarla yürüyüp, mutlu adımlarla geri dönmüşsünüzdür ☺

8. Sarı Sarı, Sarı Çiçeğk, Herkes Yağlan, Sensin Gerçek!

Eğer ki bir Yıldız Teknik öğrencisi iseniz, sonbahar ayları kapıyı çaldığında en az 3 kere bu tarz fotoğrafları profillerinizden paylaşmışlığınız vardır!

9. Barbaros’u yürüyene onur plaketi verecek olsalardı, o plaketi hiç birimiz alamazdık!

Çünkü aylık akbil, bu zamanlar için var! Derse geç kalmamak, kantinde oturulan süreyi artırmak ya da bir Yıldız Teknikli klasiği olan “üşengeç”liği göstermek amacıyla bu yolu hiç birimiz yürümedik ☺

10. Hepimiz, İktisadi ve İdari Bilimler tercihini yaparak, o dersten kalmışızdır…

Yine bir Yıldız Teknikli klasiği olarak seçmeli olarak sunulan o dersi “kolay geçeriz” kelimelerine aldanıp İktisadi ve İdari Bilimler’den almışızdır. Yine hepimiz, ya ilk haftadan ya da dönem sonunda okuma yapmadığımız için o dersten kalmışızdır.

11. Ah be kuzum, eğitim almak için gidiyorsun ama…

Bir diğer erkek klasiği ise seçmeli dersi İşletme bölümünden alarak güzel mi güzel, akıllı mı akıllı, taş mı taş bir kız arkadaşa sahip olma hayali… Gerek ders çalışma, gerekse not isteme bahaneleriyle atılan tüm adımlar başarısız… Olsundu…

12. Yemekhaneye girişte tek biletle çift kişi denemeleri…

O karın doyurucu, güzel mi güzel, sıcak mı sıcak ekmekler yok mu… Yok yok, yemek için değil yahu, yemekle doyan öğrenci nerede görülmüş? Görüldüyse de 3 bursu vardır onun!

13. Merkez Kütüphanesi’ne ders çalışmak için girip, dedikodu kazanı kaynatıp çıkmak…

Tozlu bir ortam, nem kokusu, enteresan mimari ve yuvarlak masaları sebebiyle ne kadar ders aşkıyla gelirseniz gelin, işin sonu dedikoduya gidiyor

14. Bedavaymış abi ya koş koşş!

Oditoryum’da gerçekleşene neredeyse tüm etkinliklerin girişinde bedava pasta ve bedava kahve olması, hemen hemen her öğrencinin tüm etkinliklere katılma isteğini kabartır.

15. Cool olacaksan, Yıldız Teknik Dağcılık Kulübü’ne katılarak, cool’luğunu tüm ülkeye duyuracaksın!

16. Öğrencileri ile “dost” olmayan hoca, Yıldız Teknik’te neredeyse yoktur

Okul bittikten sonra yapılan her toplantıda en az 2 hoca bulunması, Yıldız Teknikli olmanın getirdiği güzel ayrıcalıklardan bir tanesi ☺

17. Kiler-i Hümayun’un her öğrenci için bambaşka bir yeri vardır.

Hayatın boyunca hiç unutamayacağın ve dopdolu geçen üniversite hayatını sana bir ömür boyunca hatırlatacak olan o güzide mezuniyet törenin Kiler-i Hümayun’da gerçekleşeceği için, senin için de, benim için de, diğer Yıldız Teknikliler için buranın de yeri bambaşkadır!

18. Yeni hayaller, yeni ortak hatıralar Davutpaşa Kampüsü’nde

Yıldız Teknik Üniversitesi’nin bir çok kampüsü son zamanlarda Davutpaşa Kampüsü’ne taşındı ve taşınmaya devam ediyor. Artık yeni Yıldızlıların hayalleri ve hatıralarını Davutpaşa süsleyecek. Kim bilir, yeni Yıldız Tekniklilerin yeni Oditoryum’u, yeni Yıldız Bahçesi, yeni Küçük Havuz’u ve en önemlisi yeni fotokopicisi neresi olacak? ☺

Kredi Yurtlar Kurumu’na bağlı öğrenci yurtlarında internet kişi başı 1 cihaz hakkı ile verildiği için hem telefondan, hem de bilgisayardan bağlanmak büyük bir sorun haline gelmektedir. Yurda kayıt yaptıran öğrencilere özel olarak verilen kullanıcı adı ve şifreler ile giriş yapılabilen bir internet sistemine sahip olan Kredi Yurtlar Kurumu, öğrencilerin hem bilgi güvenliğini, hem internet üzerinde yasaklı sitelere girişi engellemek, hem de ağ üzerinden yapılan ve suç teşkil eden davranışları öğrenciyi cezalandırmak amacıyla kişiye özel şifre ve kullanıcı adı hizmeti sunmaktadır.

Bu uygulama, hem cep telefonu üzerinden, hem tablet üzerinden, hem de bilgisayar üzerinden internet kullanmak isteyen öğrenciler için büyük bir sorun teşkil etmekle birlikte, çözümü kolay bir işlemdir.

Kredi Yurtlar Kurumu (KYK)’nın kullandığı bu sistem, hem herkesin eşit olarak internette vakit geçirme veya internette araştırma yapma hakkını güvence altına alıyor, hem de devlete bağlı olan yurtlarda konaklama yapan öğrencilerin herhangi bir sanal suça bulaşmamasını güvence altına alıyor. Bu bağlamda yüzde yüz mantıklı bir sistem uygulayan KYK’nın sistemini bozma gibi bir olay gerçekleştirmeden, size verilen özel kullanıcı adı ve şifre ile internete birden fazla cihazınız ile bağlanmak mümkün. Her ne kadar bu hareketiniz ile birden çok kişinin internetini belirli miktarda yavaşlatacak da olsanız, araştırması bizden, uygulaması sizden.

Kredi Yurtlar Kurumu’na konaklayan öğrencilerin, internet ağına birden fazla cihazla bağlanabilmeniz için, bağlayacağınız cihazlardan bir tanesinin Android cep telefonu veya laptop bilgisayar olması gerekmektedir. Eğer elinizdeki cihaz notebook ise, bilgisayarınıza indireceğiniz “Bilgisayarı modem yapma” programı sayesinde, bilgisayarınızı bir modem görevi ile yetkilendirebilir, bu sayede diğer cihazlarınız ile de internete bağlanabilirsiniz.  Zira aynı işlem, Kredi Yurtlar Kurumu’nun internet ağına bağlı olan Android işletim sistemli cep telefonunuz ile de mümkündür. Yine telefonunuza indireceğiniz modem uygulaması sayesinde diğer cihazlarınızı da güvenli bir şekilde Kredi Yurtlar Kurumu’nun wifisine bağlayabilirsiniz.

Bir bayanın vücudunda en önem verdiği noktaların başında hiç şüphesiz ki saçları gelir. Kuaför koltuğuna oturduktan sonra, eğer daha önce yapılmamış bir model yaptırılacaksa veya o kuaföre ilk defa gidiliyorsa, istediğimiz modeli anlatmak için oldukça fazla efor harcayabiliriz. Bu durumların önüne geçebilmek adına, fotoğraflarıyla birlikte hangi saç modelinin hangi terimler ile en kısa şekilde tarif edilebileceğini sizler için araştırdık.

Kuaför koltuğuna oturduktan sonra “küt saç istiyorum” deyip arkanıza yaslandığınızda istediğiniz modelin gerçekleşmediğini, tamamen farklı bir model ile karşı karşıya olduğunuzu görmeniz ihtimaller dahilindedir. Bu yüzden, en sağlıklı yöntemlerden bir tanesi beğendiğiniz saç modelinin fotoğrafını telefonunuza kaydederek, fotoğraf vasıtasıyla ne istediğinizi direk olarak göstermek olacaktır.

Biz de, kuaföre gittiğinizde istediğiniz saç modelini rahat bir şekilde anlatıp, mutlu bir şekilde evinize dönebilmeniz için, saç modelleri tarif şekillerini araştırarak bir araya getirdik. İşte o anlatımlar;

• Klasik Küt Modeli

2016 yılının getirdiği moda akımlarından bir tanesi de küt saçların tercih edilmesi oldu. Her gün daha fazla popülerleşerek neredeyse her 3 bayandan 1 tanesinin tercih ettiği küt saç modelini saçınıza uygulatmak için “ortadan ayırma olsun, uzunluğu çenemde kalsın, ne toplamayı gerektirsin, ne de ensem açılsın” şeklinde tarif etmeniz durumunda, klasik bir küt saç modelini rahatlıkla saçınıza uygulatabilirsiniz. Genellikle bakımındaki kolaylık sebebi ile bayanlar tarafından sık tercih edilen bu modelin size yakışması için karar vermeniz gereken tek püf nokta çenenizin üstünde mi yoksa çenenizin altında mı kalacağına karar vermenizdir. Önce çene altı kestirip, yakışmaması durumunda çene üstü kestirmek, ilk defa klasik küt model yaptıracaklar için tavsiyemizdir.

• Punk Model

Punk modeli için, küt saç kadar kısa bir saça sahip olmanız gerekmektedir. Genellikle kulak hizasından beri kafanın bir kısmının daha kısa kaldığı, diğer kısmının ise hacimlendirilerek simetriye yakın bir görünüş amaçlandığı bu model için, kuaförünüzün güvenilir hacim veren bir sprey kullanması gerekmektedir.

• Kase Kesim Kısa Saç

Genellikle gençler ve üniversite öğrencileri tarafından tercih edilse de, 2016 itibariyle orta yaşlı hanımların da sık uygulattığı bir model olan punk modeli, kuaförünüze tarif etmek için “altları tamamıyla kısaltacağız, üst kısımlar ise kulağımın üzerinde kalacak, alnımı tam kapatacak, kat kat olmayacak” cümlelerini söylemeniz yeterlidir. Bu model, genellikle cesaretli ve kendine güvenen kadınların tercihidir.

• Asimetrik Katlar Modeli

Son zamanlarda özellikle ünlülerin sık sık uygulattığı modellerden bir tanesi olan asimetrik katlar modelini kuaförünüze tarif ederken “saçlarıma hacim kazandırmak için, kısım kısım aşağıdan yukarıya doğru yatay, kısım kısım da asimetrik küçük kesimler yapılması iyi olacaktır” cümlelerini kurmanız yeterli olacaktır.

• Öğrenci Modeli

Öğrenci modeli olarak tabir edilen bu modeli kuaförünüze tarif etmeniz için ise “3 numara, kıpkısa bir saç istiyorum” cümleleri fazlasıyla yeterli olacaktır. Yüzünün güzelliğine güvenen bayanların tercih ettiği öğrenci modeli, oldukça farklı bir görünüm kazanmanıza yardımcı olacaktır.

• Aslan Yelesi Modeli

Aslan Yelesi Saç Modelleri 1

Saçlarının doğallığını, rengini ve yapısını ortaya çıkartmayı seven bayanların son zamanlarda sık tercih ettiği modellerden bir tanesi de aslan yelesi modelidir. Bu modeli kendinize uygulatmak için kuaförünüze “ensem ve kulaklarımı tamamen kapatacak şekilde, alnımın bir kısmını ya da tamamını kapatacak şekilde bir kesim yapalım. Saçlarımı keserken de dik bir şekilde tutam tutam iki parmağınızın arasına alıp kesmenizi rica edeceğim. Bu işlemi de tamamlarsak, uçlara ustaca birkaç makas darbesi yaptığınızda istediğime kavuşmuş olurum” cümlelerini kurmanız, fazlasıyla yeterli olacaktır.

• Dalgalı Fön Modeli

Hareketli saçlar ile arası iyi olan bayanların tercih ettiği dalgalı fön modeli için kuaförünüze “ hem hareket,  hem düzen, hem de hacim istiyorum” cümlelerini kurmanız yeterli olacaktır.

Başarılarınızı birkaç adım öteye taşımak için tamamladığınız önlisans eğitimini lisans eğitimine yükseltmek istiyorsunuz. Mükemmel! Hadi, bu başarıyı nasıl yakalayacağınızı hep birlikte inceleyelim.

Zorlu bir YGS-LYS maratonu sonrası istediğiniz bir önlisans bölümüne yerleşerek, eğitiminizi tamamladınız. Lakin bölümünüzü o kadar çok sevdiniz ki, aynı alan içerisinde daha iyi bir yere gelmek istiyorsunuz. Veya iş olanakları canınızı sıkıyor, daha rahat şartlar altında iş başvurusu yapmak istiyorsunuz. Bu iki farklı sebep de sizin DGS maceranızı başlatmaya fazlasıyla yetecektir.

DGS, Dikey Geçiş Sınavı kelimelerinin kısaltmasıdır. Dikey Geçiş Sınavı sayesinde, tamamladığınız önlisans eğitimi ile uyumlu lisans programına geçebilir, içeriği ve kredisi aynı olan derslerinizi saydırarak 4 yıldan daha kısa süre de mezun olma şansını yakalayabilirsiniz.

Peki DGS’ye nasıl hazırlanır? DGS çalışmadan kazanılır mı?

DGS’nin en kötü özelliği bölüm tercihinizi sınavdan önce yapıyor olmanız. Yani resmi olarak “ben X üniversitesindeki Y bölümüne girmek istiyorum” dedikten sonra sınava giriyor, X üniversitesindeki Y bölümü için gerekli puanı kazanmaya çalışıyorsunuz.

DGS, Türkiye’deki eğitim sistemindeki ALES’ten sonra zaman sıkıntısı en fazla yaşanılan sınavlardan bir tanesi. Bunun sebebini sorgulayacak olduğumuzda ise biten zorlu lise hayatı sonrası başladığınız üniversite hayatındaki rahat sınav programları ve test kitaplarından olan uzaklaşma gerçeği, sizi sınavdaki uzun sorular ile boğuşma konusunda 1-0 geriye atıyor.

Bu yüzden, önlisans eğitimi için ara verdiğiniz test çözme maratonunuza bir nebze olsun geri dönerek, gün içerisinde bol bol test çözmek, eksik olduğunuz konular hakkında video eğitimlerinden veya herhangi bir eğitim kurumundan takviye almak, boş kaldığınız zamanları da kitap okuyarak değerlendirmek, DGS esnasında karşınıza çıkan sorularla çok daha güvenli, kararlı ve hırslı bir şekilde boğuşmanıza olanak sağlayacaktır.

DGS adaylarının yaptığı en büyük hatalardan bir tanesi ise, tamamladıkları önlisans eğitimi sonrası ailelerinin söylediği “ya sen bunu 4 yıla tamamlasan?” gibi tavsiyelerden kurtulmak için sınava giriyor olmalarıdır. Eğer ki siz istemezseniz, siz hayal etmezseniz, DGS başarısını da hiçbir şekilde göremez ve yaşayamazsınız.

Kendi hayallerinizde yer ediyorsa, önemli ölçüde vakit ayırarak hayalinizdeki lisans bölümüne yerleşip, önlisans eğitiminizi lisans eğitimi olarak tamamlayabilirsiniz.