Düğün hazırlığı, gelinlik seçimi, damatlık seçimi, düğün organizasyonu ve diğer tüm işlemleri ayarlarken, güzel bir balayı tatilini unutabiliyoruz. Tabii ki düğün zamanı özellikle kış ayına denk geldiğinde, balayı tatili bizim için tam bir hüsran haline geliyor. Fakat yine de evli çiftlerimizin moral bozmasına gerek yok. Sizler için kışın gidilebilecek balayı merkezlerini inceledik. Bakalım Türkiye’de kışın balayı için nerelere gidebiliriz?

1-) Ağva Doğası

Eğer İstanbul gibi büyük bir şehirde ikamet ediyorsanız ve fazla uzaklara gitme niyetiniz yoksa, eşinizi alarak Ağva doğasıyla baş başa kalabilirsiniz. Gittiğiniz bölge, İstanbul merkezine yarım saat olduğu gibi mükemmel bir doğa havasına da sahip. Burada bisiklet turları yapabilir, doğayla iç içe gezintiye çıkabilir, hep çekmek istediğiniz fakat bir türlü çekemediğiniz mükemmel fotoğrafları çekebilirsiniz.

2-) Abant Gölü

Abant Gölü, her sene milyonlarca ziyaretçisine kapılarını açıyor. Gideceğiniz ay, kış ayı olacağı için göl tabii ki buz tutmuş olacak. Siz de Abant otellerinden birisine yerleşebilir, eşinizi de yanınıza alarak gölün buz tutmuşluğuna karşı, romantik bir ortamda kahvenizi veya çayınızı yudumlayabilirsiniz.

3-) Kapadokya

Bu zamana kadar Kapadokya güzelliğini görmediyseniz, balayı tatili sizin için büyük bir fırsat olabilir. Hava şartlarına bakarak mükemmel bir balon turu yapabilir, Kapadokya’nın tüm güzelliklerini yukarıdan izleyebilirsiniz. Bu tatil, size balonun içinden de ayrı bir huzur verecektir.

4-) Uzungöl

Trabzon’un eşsiz manzaralarından ve huzurundan birine sahip olan Uzungöl, her sabah sizi mükemmel bir kahvaltıyla karşılayacak. Her sene ziyaretçi akınına uğrayan Uzungöl, Trabzon merkezine de 1.5 saat uzaklıkta. Ayrıca göl dışında eskiden yapılmış ahşap evleri ve tarihi evleri gezerek, kültür bakımından da verimli bir balayı geçirebilirsiniz.

5-) Kıbrıs

Balayı döneminiz kış ayına denk geldi ve siz de üşümek istemiyorsunuz öyle değil mi? O halde sizleri Kıbrıs güzelliğine yönlendirebiliriz. Ilıman iklimiyle sizi kış ayında bile sıcacık karşılayacak olan Kıbrıs, mükemmel otel avantajlarıyla da sizleri bekliyor olacak. Hem farklı bir yer görüp, hem de günlük gezintilere çıkarak mükemmel bir balayı geçirebilirsiniz.

İzmir’de geçirdiğim 5 yıllık öğrencilik hayatımın sonucunda, neredeyse her mahallesini, her sokağını ezberleme şansına kavuştum. Öğrenciliğin getirdiği durum sebebiyle bazen cebim para dolu, bazense nakit sıkıntısı içerisinde İzmir’i köşe bucak gezip dolaştım. Tüm bu gezilerimin bana kazandırdığı en önemli özellik ise artık İzmir’i ziyaret edebilecekler için mükemmel bir rehber olmuş oluşumdu. Bildiklerimi de kaleme alarak, seyahat programları arasında İzmir olan arkadaşlar için faydalı bir yazı yazmaya karar verdim. İlçe ilçe, bölge bölge işte İzmir’de gezilebilecek her yer:

Urla

Her ne kadar bir çok kişi Urla’da denize girmeyi tercih etse de Urla’da denize girmek bence pek mantıklı bir aktivite olmaz. Sığ bir denize sahip oluşu güzel geliyor olsa da yosun ve çamurun fazla oluşu sebebiyle pek keyifli vakit geçiremeden denizden çıkabilirsiniz. Zira, ben o şekilde yapmıştım. Neredeyse 100 metreden fazla mesafe denizde boyunuzu aşmadığı için aslında bir bakıma da güvenli. Aynı şekilde yöresel bir bölge olduğu için deniz kenarında mangala da şahit olmanız yüksek ihtimaller arasında. Yine de Urla’ya gidip denize girmeseniz de genel bir tur atmak istiyorsanız F.Altay aktarma merkezinden dolmuş ya da otobüsü tercih edebilirsiniz.

Çeşme

İzmir’in en temiz sahili ve denizi Çeşme’de diyebilirim. Bu temizlik de devamında bir pahalılığı da getirmiyor değil. Sahil bölümündeki şezlonglar, marketler, tekel bayileri normal fiyatların üzerinde hizmet veriyor. Bir su normalde 50 kuruş iken burada 1.5 2 TL’yi bulabiliyor. Şezlong fiyatlarıda 10 Türk Lirasından 20 Türk Lirasına kadar değişiyor. Biraz tuzlu olsa da(fiyat olarak) oldukça keyifli bir deniz vakti geçirmek istiyorsanız F.Altay’dan otobüs ile birlikte Çeşme’ye ulaşabilirsiniz.

Çeşmealtı

Çeşme kadar sakin bir denizi olmasa da ve 3 mevsim bol rüzgara sahip olsa da yaz aylarında yer yer kayalıkları ile keyifli bir deniz günü geçirmeniz için vazgeçilmezler listemde yer alıyor. Özellikle yöresel halkının sıcakkanlılığı ve hoş muhabbeti mükemmel bir gün geçirmenize yardımcı oluyor. Eğer Urla’ya gidip de memnun kalmadıysanız, Urla’ya 10 dakika uzaklıkta olan Çeşmealtı’na geçerek kendinize mükemmel bir gün geçirme şansını yakalayabilirsiniz.

Özdere

İzmir’in kafa dinleme yeri olarak tabir edebilirim aslında. İzmir’in diğer ilçelerine göre biraz daha derin bir denize sahip olsa da plajda ücretsiz duş alma ve ücretsiz giyim kabini kullanma şansı Özdere’yi tercih etme sebeplerinden bir tanesi. Genellikle ailelerin tercih ettiği bir ortam olması sebebiyle de biraz daha sessiz ve sakin bir ortama sahip. Buraya ulaşım için de otogardan veya Gaziemir Semt Garajından minibüslere binebilirsiniz.

Foça

Foça, hem sakinliği, hem dolu doluğuyla, hem pahalılığı, hem de ekonomikliğiyle her telden insanın keyif alabileceği muazzam bir ilçe. Tarihi evleri, denize çıkan dar sokakları, ahşap iskeleleri ve masmavi denizi ile sizi büyüleyecek olan Foça’ya gittiğinizde mutlaka uzun bir kuyruk gördüğünüzde o kuyruğa girip, Foça’nın meşhur dondurmacısının külahından bir dondurma yemeyi ihmal etmeyin. Tabi ki anlattığım şeylerin büyüsüyle birlikte Eski Foça’dan bahsettiğimi fark ettiğinizi düşünerek hiç söylemiyorum bile.

Yüzme öğrenmek isteyenlerin en sık sorduğu sorular yüzmeyi nasıl öğrenirim, kolay yüzme nasıl olur gibi sorular olur. Aşağıdaki pratiklerin kolay yüzme öğrenme için yardımcı olacağını düşünüyoruz.

Yüzme hem zor hem de kolay bir aktivitedir.Tıpkı bisiklet binmeye benzer.Her iş başta zorlayıcıdır bisiklet sürmede öyle. Bisiklet sürmeyi öğrenenlerin başlarda en zorluk çektiği konular dengeyi sağlama ve dengeyi bozmadan hareket etme konularıdır.

Hiç alışık olmadığımız yüzmeyi öğrenirken de biraz zorlanırız. Bu zorlanmanın en büyük nedeni kendimizi suya bırakmadaki zorlanmadır. En önemli husus olan kendimizi bırakma,insanın hiç zorlamadan,kasmadan suya bırakabilmesidir. Suyun kaldırma gücü zaten vücudumuzu kaldıracak güçtedir, ancak yüzme bilmeyen kişiler batacağım korkusuyla vücudunu kastığı için bu kuvvete su tepki vermez ve batmaya başlar.

Yüzmeyi nasıl öğrenirim?

Bol bol egzersiz yapmak gerekir. Tabii bu egzersiz boyunuzun yettiği yerde yapılması daha sağlıklıdır. Denizde egzersiz yapıcak iseniz göğsünüze kadar gelen yerlerde ve denizden kıyıya doğru alıştırma yapılmalıdır. Bu egzersizlerde kıyıya parelel alıştırma yapılmamalı. Çünkü denizin altını görmüyosunuz ve her an bir çukura rastgelebilir o panikle daha açığa gidebilirsiniz. Bu tür egzersizlerde yanınızda bir uzman olması çok daha iyi olur.

Bu şekilde kendimizi  suya bırakma alıştırmalarını yapmalıyız. Sakince kendimizi suya bırakıp, yatay konuma geçmeye çalışmalıyız. Tekrar tekrar denemeliyiz. Alıştırma yaptığımız yer göğsümüze kadar geldiği için boğulma riski yoktur. Bu yüzden korku yaşamanıza gerek yok. Denemeleri sık sık yapmalı, suda durmayı başarınca kulaç atmaya çalışıp ayaklarınızı da çok hafifçe yukarı aşağı şeklinde hareket ettirmeye çalışın. Kulaçları dıştan içe doğru daldırarak aşağıdan kenarlara doğru götürüp, hafif hareketlerle deneyin. Bir kol ardından diğer kola geçin. Pedal çeviriyormuş gibi düşünün. Bir kolunuz suda ise diğer kolunuz yukarıda olsun. Bu sayede kayık burnunun gördüğü vazifeyi siz de ellerinizle görüyorsunuz. Kendimize yol açmış oluyor ve ellerinizle önünüzdeki suyu yarmış oluyorsunuz.

Bu kol ve ayak hareketlerini yapmaya çalışın asla sıkılmayın, vazgeçmeyin. Battığınız anda kalkın yeniden deneyin. Yüzmeye başlamak için bu hareketleri günde bir iki saat deneyerek birkaç gün içerisinde başarabilirsiniz.

Bazıları deniz araçları ile yüzmeyi daha kolay bulabilir. Bana göre bunlar öğrenmeyi kolaylaştırmaz aksine rahatlığa alıştırarak daha geç öğrenmenizi sağlar.

Yukarda anlattığımız gibi günde düzenli egzersizler ile kolayca yüzme öğrenebilirsiniz.

Kaynak: http://www.ersinuzgun.com/kisa-zamanda-yuzme-nasil-ogrenilir

Yüzme için  herhangi bir yüzme havuzuna yada doğal bir ortamada gitseniz bazı temel gereksinimleriniz olacak. Yüzmeden  keyif almak için sizlere yüzme malzemeleri konusunda aydınlatmaya çalışacağız.

Mayo / Şort: Mayo en birinci yüzme malzemesi, hangi ortam olursa olsun. Erkeklere basit bir şort yeterli olabilir. Bayanlar için mayo kaçınılmaz. Su tutan bir mayonun tercih edilmesinde yarar var. Haşema tarzını kapalı mayo arayanlara önerebiliriz. Fiyatı 50-150 TL arası…

Yüzme Gözlüğü: Hangi ortamda olursak olalım göz sağlığımız ve rahat bir görüş için yüzme gözlüğüne ihtiyaç vardır. Bu gözlüklerin geniş açılı görüş sağlayan gözlüklerden başka, bütçenize uygun ufak gözlüklerde mevcuttur. Bu gözlüklerin bazılarını belli bir derinliğin altına kullanmamak sizin için yararlı olacaktır. Numaralı yüzme gözlüğü özellikle miyop olanlar için mantıklı, zira sadece suyun altında değil civardaki insanları da daha iyi görmeyi sağlayabilirsiniz. Yeni başlayanlar için yüzme gözlüğünün stres azaltıcı etkisi ile yardımcı olacaktır.

Yüzme Bonesi: Saçları bir arada tutmaya yarayan boneler özellikle havuz ortamlarında çok daha fazla ihtiyaç duyuluyor. Saçınızdan dökülen kıllar havuzda dolaşmaması için böyle bir tedbire ihtiyaç var. Boneleri uygun şekilde kurutmak, keskin cisimlerden korumak ve yapışmaması için uzun süreli kullanmamakta fayda var.

Kulak / Burun tıkacı: Havuz suyunun ve tuzlu suyun burnunuza kaçmasını engellemek için tıkaç önerilir. Kulağınız hassas ise de kulak tıkacı kullanmanız gerekebilir.

Yüzücü tahtası, Makarna: Yüzmeyi yeni öğrenenler için bacak ve kol egzersizleri için yüzücü tahtası uygun olacaktır. Makarna gibi suda batmayan başka yardımcı elemanlarda faydalı olacaktır.

Terlik: Islak ortamda ayak sağlınız için önerilir.

Havlu: Havuzdan önce ve sonra duş alma imkanı için havlu bulundurmanızı tavsiye ederiz. Duş için farklı malzemeler bulundurmak size kalmış.

Yüzme Paleti: Daha az enerji harcayarak, rahat yüzmek için palet kullanmak daha iyidir.

Kolluk, Can yeleği, Can simidi: Yeni başlayanlar için kolluk desteksiz kalma imkanı sağlayacaktır. Can yeleği ve simitte aynı işlevi görebilir.

Yaz mevsiminde insanlar çocuklarına yüzme öğretmek için çabalarlar. Bu çok kolay bir işlem gibi görüle de ciddiye almak gerekir. İş yüzme bilmeyenlerin kendi kendine yüzme çabasına gelince durum çok daha acil olmaya başlar ve daha tehlikeli bir hal almaya başlar. Kişinin yüzmeyi yardımsız kendi başına öğrenmeye çalışması çok ciddi bir durumdur ve kesinlikle tavsiye edilmez!

Kendi Kendime Yüzme Öğrenebilir miyim?

Kişi yüzmeyi ilk seferde başarılıyla atlatmış olabilir fakat 2.durumda şansı yaver gitmeyebilir. Çoğu kişinin belime gelen yerde öğrenip sonra açığa giderim düşüncesi açığa gidildikçe yanlış bir düşünce olduğunu anlarız. Maalesef bu durumu anladığımızda iş işten geçmiş olabilir. 2-5 yaş arası çocukların yüzme öğretilmesi sırasında dikkatin bir an bile kesilmemesi ve suya sokulan çocuğun yüzmesi değil suya alışması beklenir.

Su Üzerinde Durmak İçin Ne Yapmalıyım?

Yüzme öğrenmek için bir çok yanlış bilgi vardır ancak  yüzmenin psikolojik etkileride vardır. Kişinin stres ve korku ile yaklaşması sudan korkmasının temel nedenidir. Bu batma korkusu incelendiğinde kişinin batması,su üzerinde kalmasından daha zordur şeklinde bir araştırma yapılmış. Yüzme bilen kişilerden suyun dibine batmasını isterseniz büyük olarak batmayacaklardır. İnsanın vücudundaki organlardaki oksijen miktarı suyun üzerinde kalmak için yeterlidir.

Yüzme Öğrenmek İçin Ne Yapmalıyım?

En temel etken korkularınızı yenmelisiniz. Zaten sakin, akıntısız bir suda batma ve boğulma imkanınızın olmadığını bilmeniz gerekmektedir. Yüzme bilmeyen insanların çoğu su üzerinde kalamadığı için değil doğru nefes alamadığı için yüzemediğini zanneder. Burada ise kendimizi suya bırakmak ve asla batmayacağımızı aklımıza getirmek gerekir. Bu aşamayı atlattıktan sonra ise kulaç atarak yüzme işin en basit kısmıdır.