YouTube’da severek takip ettiğim Uğur Volkan Uysal’ın waffle tarifini burada sizinle paylaşmak istedim. Yemeksepeti üzerinden çok kez dışarıdan waffle söylemiş biri olarak bu tatlıyı denemeyenlerin denemesini öneririm. Evde kaç kez uğraşsam da hamurunun kıvamını tutturamadığım için bir türlü istediğim tadı alamadım bugüne kadar. Bu tarif ile sanırım bende evde yapmaya başlayacağım.
Eğer waffle makinanız var ise daha güzel şekiller elde edebiliyorsunuz ama tost makinanız var ise bu şekiller sınırlı oluyor. Zaten çoğu kişinin evinde waffle makinası bulunmuyor. Tost makinası ile de lezzetli bir waffle ile ağzınızı tatlandırabilirsiniz.
Lisede iki sene okul başkanlığı yaptığım için alt yaş gruplarından oldukça fazla tanıdığım bulunmakta. Birçoğunun bu sene YGS/LYS telaşı olduğundan; konuşma fırsatı buldukça, büyük bir merakla sordukları soruları cevaplamak durumunda kalıyorum. Özel bir üniversitede okuduğum için de, haliyle soruların büyük bir bölümü bu alanda oluyor. Ben de bu sorulardan ve cevaplarından oluşan bir yazı yazarak, genel manada bir cevap vermek istedim. Bakalım özel üniversitede okumak sanıldığı gibi bir şey miymiş?
Şimdi ben burada ne desem yanlış olur. Zira bizim okulda kesinlikle olmamasına rağmen bir başka vakıf üniversitesinde bu tip durumlar yaşanabilir. O yüzden bu soruya net bir cevap vermemekle birlikte; bizim üniversitede yok, hiçbir üniversitede de yoktur tahminim demek istiyorum.
Oluyor tabi. Mesela bu soruyu çok gereksiz buluyorum ve çok sık sorulmakta. Özel üniversite sonuçta tabii ki durumu çok çok iyi olanlar da, özel son model arabasıyla gelenler de olacak. Eğer vakıf üniversitesine geliyorsanız bu tip durumlara alışmanız lazım. Artık ilkokul ve lisedeki gibi “herkes eşit” politikasını bütünüyle göremeyeceksiniz, o işi unutun.
Okuluna göre değişir bu sorunun cevabı. Mesela bizim üniversitenin kampüsü bu sene yeni yapıldı ve bence bir vakıf üniversitesine göre hiç de fena değil. Kampüs hayatını yaşamak tamamen sizde biten bir durum. Zira ders saatleri haricinde oturur kampüste vakit geçirirseniz haliyle kampüs hayatını da güzel bir şekilde yaşamış olursunuz.
Vakıf üniversitesi deyince aklınızda nasıl bir yer canlanıyor bilmiyorum ama hiçbir şey sandığınız gibi değil. Devlet üniversiteleri ile vakıf üniversiteleri arasında karı kız ortamı açısından ne gibi bir farklılık olabilir Allah aşkına? Güzel kızları bonservisiyle vakıf üniversitelerine transfer ediyorlar falan mı sanıyorsunuz? Eğer öyle sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Kampüste hayal ettiğiniz gibi Adriana Lima’lar, Kate Upton’lar dolaşmıyor yani. Bir Blue Mouintain State ortamı beklemeyin vakıf üniversitelerinden.
Okula ve okulun sahip olduğu akademik kadroya göre değişir bu sorunun cevabı. Lakin zorluk bakımından bir devlet üniversitesinden daha kolay olduğunu söyleyebilirim. Hani “daha fazla para alabilmek için sınıfta bırakırlar mı?” tarzında saçma sapan komplo teorilerine gerek yok (yapan üniversite olduğunu zannetmiyorum).
Her vakıf üniversitesinin bu konuda farklı kuralları bulunmaktadır. Fakat genelde yüz kızartıcı bir suç işlemediğiniz taktirde kolay kolay bursunuz yanmayacaktır.
Para fazla olduğu için haliyle bir devlet üniversitesine göre daha gelişmiş ve güzel. Bu konuda sıkıntınız olmasın.
Tuzlu, pahalı, kapı gibi! Bir devlet üniversitesinde 5-10 Türk Lirasına iki öğün yemek yerken biz de sadece 20 Türk Lirasına bir öğün karnını doyurabilirsin (o da doyarsan).
Salağı da var çok akıllısı da. İlkokul ve lisede de öyle değil miydi? Bence öyleydi. Her çeşit insan bulabilirsin vakıf üniversitelerinde.
Tekrar tekrar belirtiyorum ki; istisnasız her sorunun cevabı üniversiteden üniversiteye göre değişiklik gösterebilmektedir. Ben, benim de okumakta olduğum Nişantaşı Üniversitesi (Sadabad Kampüsü)‘nde gördüğüm, tecrübe edindiğim şekilde cevapladım soruları.
Aşağıda bulunan yorum bölümünden merak ettiğiniz farklı sorular varsa sorabilirsiniz.
İstanbul’a gelmeme vesile olan ve yaklaşık olarak 5 aydır okumakta olduğum Nişantaşı Üniversitesi ile ilgili internette detaylıca bilgi olmadığının farkındayım. YGS’nin de yaklaştığı bu dönemlerde, okulum ile ilgili olarak bir inceleme yazısı yazarak, merak edilenlere ve sınava girecek arkadaşlara ışık tutmak istedim. Umarım aklınızdaki tüm soruları cevaplayan, size istediğiniz bilgileri veren bir yazı olmuştur.
Sadabad Kampüsü
Öncelikle bölümüm gereği Sadabad Kampüsünde bulunuyorum. Bu sebeptendir ki; Bayrampaşa Kampüsü ile ilgili detaylıca bilgiye sahip değilim. Yalnızca yerini ve iç dizaynını biliyorum (kayıt olmak için oraya gitmek zorundaydık).
Her neyse.. Okulu az çok internette araştıran herkesin rahatlıkla öğrenebileceği üzere; Sadabad Kampüsü bu sene eğitime açıldı ve çokça yeni bir kampüs. İlk öğrencileri biz olduğumuz için her şeyin sıfır halini kullanmaktayız diyebilirim.
İçerisine gelecek olursak; bir vakıf üniversitesine göre hayli güzel ve ilgi çekici bir yapısı var. Zira Türkiye’nin ilk organik kampüsü olma özelliğini taşımakta. Kampüse ilk girdiğiniz zaman “bu duvarlar neden boyasız lan ?” tepkisini vermeyin, gülerler.
Ortam Nasıl?
Her vakıf üniversitesi gibi. Bahçesi var, langırtı var, Playstation’ı falan var. Sıkılanlara, şarkı isteği ile kız düşürmek isteyenler için Uniboard desteği var. Kısacası çok ekstra beklentileriniz, zevkleriniz yoksa sıkılmazsınız diyebilirim.
Kantin Fiyatları Nasıl ?
Bu konuda pek olumlu konuşamayacağım. Maalesef kantin fiyatları beklediğimin de biraz üstünde gibi. Ama bu konuya bence çok takılmayın zira üniversite lise gibi değil. Yani okula sabah 8’de gelip akşam 6’ya kadar ders görme olayı yok. Karnın acıkırsa gider yersin. He çok mu işin var ? Yemek Sepeti falan kampüse hizmet sağlıyor artık, kantin zorunluluğun yok.
Mesela yarım döner 8 Türk Lirası. Bu örnek ile anlayın durumun ciddiyetini.
Eğitim Kalitesi
Bu konuda net bir şekilde “iyidir!” veya “kötüdür!” diyemem. Siz de kabul edersiniz ki; belirli sayıda ders alıyorum ve haliyle belirli sayıda hocayla tanışıklığım var. Okulun eğitim kalitesi ile ilgili genelleme yapmak, bu açıdan doğru olmayacaktır. Lakin bizim girdiğimiz dersler için şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; iyisi de var kötüsü de. Hele bir tanesi var ki; evlerden ırak ama isim vermeyeceğim.
Okul – Öğrenci İlişkisi
Her ne kadar şimdiye kadar pek işim düşmese de düştüğü birkaç konu oldu. Çok fazla uğraştırıcı konular değildi ama yine de haklarını vereyim, hemen hallettiler. 5 aylık süreçte bana karşı bir sıkıntı çıkarmadıklarını söyleyebilirim. Kendilerine uğradığım, sorular sorduğum konularda ellerinden geldiğince yardımcı oldular.
Ulaşım Nasıl?
Ulaşım güzel. Şaka bir yana, çeşitli bölgelere ring seferleri olduğu için özellikle İstanbul’da oturuyorsanız pek fazla zorlanacağınızı düşünmüyorum. Okul için en ideal orta noktanın da Şişli olduğunu düşünmekteyim. Trump Towers önünden, okula devamlı olarak ring seferi bulunmakta. Hadi diyelim “ben ring kullanmam aga” diyorsanız, okula yakın bir yerde indiren “49A” numaralı İETT otobüsleri de Trump’ın hemen yakınından geçmekte.
Trump Towers’ın oradan kalkan ringler okula 1 Türk Lirasına götürmekte bunu da unutmadan belirteyim.
Etkinlikler Falan Oluyor mu ?
Oluyor tabi. Mesela yılbaşında parti tarzı ufak bir şey yapmışlar kampüste. Öte yandan sık sık ünlü isimleri getirip, öğrenciler ile buluşturuyorlar. Bu tarz konularda güzel çalışmalar olduğunu söyleyebilirim.
Tabi çeşitli kulüpler geziler falan da düzenliyor. O konularda da içiniz rahat olsun, sıkıntı yaşamazsınız.
Sözlüklerdeki Olumsuz Yorumlar Neden?
Sözlüklerde sık takılırım, çok da severim. Fakat sözlüklerde insanlar ODTÜ’yü, Boğaziçi’ni de kötülüyor. Sözlükleri çok fazla dikkate alırsanız ne bir teknolojik cihaz alabilirsiniz, ne de kendinize okumaya okul seçebilirsiniz. O sebeple; gidip görmeden, açıp okuyanlara sormadan sadece sözlüklere itibar ederseniz, dev yanılırsınız.
**
Okul ile ilgili belirtmek istediklerim, edindiğim tecrübeler şimdilik bunlarla sınırlı. Lakin eğer Nişantaşı Üniversitesi ile ilgili bunların dışında sorularınız olursa aşağıda bulunan yorum bölümünden bana iletebilirsiniz. Seve seve, içtenlikle ve kesinlikle objektif olarak cevaplarım buna emin olabilirsiniz. Sonuç olarak sahibi ben değilim moruk, neden yanıltıcı cevap vereyim yani?!
Yazan: Burak Güngör
Duvar kağıtları, ev dekorasyonu ile ilgilenen kişiler için oldukça önemli bir ayrıntı. Duvarları tek renkli boyalar yerine canlı, rengarenk ve hatta özel görsellerle süslü duvar kağıtları ile süslemek geçmiş dönemden günümüze kadar oldukça sık bir şekilde tercih edilir. Tek bir odada bile 4 farklı duvar kağıdı seçerek eşsiz bir dekorasyon hazırlayabilirsiniz. Tek yapmanız gereken hayal gücünüzü sınırlandırmamak. Dilerseniz de her odada tek bir duvarı duvar kağıtları ile süsleyebilir, her oda için özel bir köşe yaratabilirsiniz. Kendi köşenizi oluşturmak işte bu kadar kolay.
Duvar kağıdı modelleri, renkli duvar kağıtları olabileceği gibi manzara, özel bir an ve hatta 3 boyutlu olabilir. Eşyalarla uyumlu olabilecek duvar kağıtları ile odalarınızı siz de hayallerinizdeki gibi süsleyebilirsiniz.
Duvar kağıtları ucuz bir şekilde ev dekorasyonuna yardım etmeleriyle de dikkat çeker. Duvar kağıdı fiyatları bu bakımdan diğer alternatiflere göre daha hesaplı olabilir. Ayrıca dilediğiniz zaman değiştirme kolaylığı olması da duvar kağıtlarının tercih edilmesindeki bir diğer etken. Siz de hayalinizdeki duvar kağıdı modelini bulmak için Türkiye’nin mobilya mağazası Vivense’ye güvenebilirsiniz. Yüzlerce farklı duvar kağıdı modeli arasından seçim yapabilir, evinizin duvarlarını dilediğiniz gibi renklendirebilirsiniz. Türkiye’nin her yerine teslimat yapan Vivense, geniş ürün yelpazesi ile yanınızda. Yine Türkiye’nin birçok noktasında bulunan mobilya mağazası showroom’larla da ev dekorasyonuna dair ihtiyacınız olan her detayı bulabileceğinizi unutmayın.
Açıköğretim Fakültesi’nde okuyanlar bilirler. Diğer sınavlara göre AÖF sınavlarında biraz daha rahat olunur. Çünkü her tipten, her meslekten ve her yaştan kişinin girdiği bir sınav olduğu için kimi okulundan, kimi işinden kimi de ev dışından direk olarak sınava gelmiş olabiliyor. Haliyle üniversiteye giriş sınavlarında yapılan güvenlik önlemleri biraz daha hafifletilmiş şekilde. Fakat yine girişte kontrol olmuyor değil.
AÖF’ün son senesine gelmiş biri olarak cüzdan ve çanta konusunda kesin cevap veremiyorum. Her ne kadar yoğun güvenlikten geçirilmesek de ilk girişte polisler üstümüzü her zamanki gibi arıyorlar. Fakat bazen cüzdan ve çanta kontrolü ile birlikte girişlerine izin verilebiliyor. Bazen ise polisler içeri almayabiliyorlar. Haliyle kantin gibi yerlerde oluşturulmuş emanetlere bırakmak zorunda kalabiliyorlar.
Aöf sınavına girerken çanta ve cüzdan sokmak tamamen polislerin insiyatifine kalmış bir durum. Eğer uğraşıp cüzdanınızı veya çantanızı iyice kurcalamak isterse sıkıntı olmuyor. Çünkü sınava çantamla soksun da istediği kadar kurcalasın diyorsunuz orada. Haliyle işini yaptığı için özelim var vb. gibi bahaneler kalmıyor. Ama o yoğunlukta çoğu zaman tek kişiye o kadar vakit ayırıp detaylı araştırma yapmıyorlar. Haliyle çantanızı veya cüzdanınızı emanete bırakmanız gerekiyor. Olay tamamen bundan ibaret.
Ayrıca sınava anahtar, cep telefonu sokamıyorsunuz. Bozuk para sokarken sıkıntı yaşayanı hiç görmedim. Sıkıntı yaşayacağınızı düşünüyorsanız veya üstünüzde çok bozuk para varsa 4-5 cebinize ayrı ayrı koyarsanız çok göze batmayacağı için yine sıkıntı yaşamazsınız.